Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1393 Esas 2020/5775 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1393
Karar No: 2020/5775
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/1393 Esas 2020/5775 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, güveni kötüye kullanma suçundan 6 ay hapis ve 100,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmıştır. Ancak Yüksek Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma talebinde bulunmuştur çünkü suç için asli zamanaşımı süresi 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresi ise 12 yıldır. Suç tarihi 03/03/2008, iddianame tarihi 26/03/2010 ve sanığın savunmasının alındığı tarih ise 16/11/2018 olarak belirlenmiştir. Yapılan incelemede zamanaşımını kesen neden bulunmadığı anlaşıldığından sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. TCK’nın 155/1. maddesi gereğince belirlenen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla, 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu belirlenmiştir. İddianame düzenlenme tarihi olan 26/03/2010 tarihinden sanığın savunmasının alındığı tarihe kadar zamanaşımını kesen neden bulunmadığı için sanık hakkındaki kamu davası düşürülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/1 ve 52/2. maddeleri (güveni kötüye kullanma suçunun cezasını belirler)
- 5237 sayılı
15. Ceza Dairesi         2020/1393 E.  ,  2020/5775 K.

    "İçtihat Metni"



    Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6 ay hapis ve 100,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair...Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2... sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/02/2020 gün ve ...sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/02/2020 gün ve 2020/24863 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    5237 sayılı Kanun"un 155/1 ve 66/1-e maddelerine göre güveni kötüye kullanma suçunun asli zamanaşımı süresinin 8 yıl, olağanüstü zamanaşımı süresinin 12 yıl olduğu, dava konusu olayda suç tarihinin 03/03/2008, iddianame düzenlenme tarihinin 26/03/2010 ve sanığın savunmasının alındığı tarihin ise 16/11/2018 tarihi olduğu gözetilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 67/2. maddesi gereğince yapılan incelemede zamanaşımını kesen neden bulunmadığı anlaşılmakla, anılan Kanun"un 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, iddianamenin düzenlendiği 26/03/2010 tarihinden sanığın savunmasının alındığı 16/11/2018 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeksizin, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
    5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden...Asliye Ceza Mahkemesinin 13/03/2019 tarihli ve 2... sayılı kararının CMK’nin 309/4-d. maddesi uyarınca BOZULMASINA, TCK’nın 155/1. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibarıyla, tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e, 67/2-a ve 67/3 maddeleri uyarınca, olağan zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu belirlenmiş ve iddianame düzenlenme tarihi olan 26/03/2010 tarihinden sanığın savunmasının alındığı tarihe (16/11/2018) kadar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 67/2. maddesi gereğince yapılan incelemede zamanaşımını kesen neden bulunmadığı tespit edilmiş olup , bu bilgiler ışığında, 5237 sayılı yasa kapsamında tespit edilen olağan zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından; sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 15/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.