Yağma - Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2014/10671 Esas 2017/1739 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

02.11.2011 olan suç tarihinde, güneşin saat 17.02’de battığı ve nitelikli yağma eyleminin beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan çocuğa karşı, geceleyin saat 18.30’da gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 6/1-e maddesi aracılığı ile aynı Kanunun 149/1. maddesinin (e) bendi ile birlikte (h) bendinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından; TCK’nun 61.maddesine aykırı olarak aynı Kanunun 150.maddesinin, 168.maddesinden önce uygulanması, sonuca etkili görülmediğinden; anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.

Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;

1-Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından, sanığın 5237 sayılı TCK.nun 62. maddesi uyarınca cezasından 1/6 oranında indirim yapılırken, hesap hatası sonucunda 3 yıl 4 ay yerine, 3 yıl 4 ay 10 gün yazılması suretiyle fazla ceza tayini,

2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından ‘1564.-TL müdafiilik giderinin sanıktan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına’ ilişkin bölüm ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu bakımından TCK’nın 109/2, 109/3.f, 62.maddeleri uyarınca sonuç olarak tayin edilen ‘3 yıl 4 ay 10 gün hapis cezası’ çıkarılarak, yerine ‘3 yıl 4 ay hapis cezası’ yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.