8. Hukuk Dairesi 2009/4360 E. , 2010/1294 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali tescil, katkı payı alacağı
... ile ... aralarındaki tapu iptali tescil ve katkı payı alacağı davasının reddine dair Ankara 5. Aile Mahkemesinden verilen 28.04.2009 gün ve 1340/549 sayılı hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, tarafların 1993 yılında evlendiklerini ve 2006 yılında kesinleşen mahkeme hükmüyle boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde edinilen 27340 ada 2 parsel üzerinde bulunan 40 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı aracın alınmasına yakınlarının desteğiyle katkıda bulunduğunu, adına kayıtlı bulunan taşınmaz ve aracı evliliğini kurtarmak amacıyla davalıya devrettiğini açıklayarak taşınmaz ve araç kaydının iptaliyle vekil edeni adına tesciline, olmadığı takdirde bedellerinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının hiçbir katkısı bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar 16.01.1993 tarihinde evlenmişler, 27.05.2003 tarihinde açılan dava sonucu boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 18.12.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında boşanmayla evliliğin sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
Taraflar arasında evlilik tarihinden 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TMK. m. 170.), bir yıl içinde başka mal rejimini seçmediklerinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 27.05.2003 tarihine kadar eşler arasında yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 s.K. md. 10/1, 4721 s.K. TMK md. 202/1.).
Dava; 743 sayılı TMK. nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin olarak açılan taşınmaz ve araç kaydının iptal ve tesciline, olmadığı takdirde bedelleri nedeniyle istenen katkı payı alacağına ilişkindir.
Mahkemece, uyuşmazlığın katkı payı alacağı davası niteliğinde olmadığı ve Borçlar Kanununun 23,24,240-245 maddeleri uyarınca tasarrufun iptali niteliğinde bulunduğu,
bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu değerlendirmeye katılmak mümkün bulunmamaktadır. Davacı vekili, davaya konu taşınmaz ve aracın vekil edeninin katkısı ile alındığını ileri sürerek iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedelin alınmasını istemiştir. Borçlar Kanununun anılan maddeleri gereğince uyuşmazlık konusu....plakalı araç 07.12.1999 tarihinde davacı ... adına trafikte kayıtlı iken 02.03.2004 tarihinde davalı eşi ...’a devredilmiştir. 27340 ada 2 parsel üzerinde bulunan 40 nolu bağımsız bölümün ise 12.04.2001 tarihinde 3.kişiden satın alındığı belirlenmiştir. Bağıştan rücu (bağıştan dönme) ile ilgili olarak açılan herhangi bir dava ve istek söz konusu değildir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise, hakime aittir. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, istekten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (HUMK.nun 74,75 ve 76) Bu bakımdan mahkemece yapılan hatalı hukuki nitelendirmeye ve varılan sonuca katılma olanağı yoktur.
Dava konusu taşınmaz, evlilik birliği içinde 12.04.2001 tarihinde üçüncü kişiden “alım” suretiyle edinilmiştir. Eşler arasında Türk Medeni Kanununun 706. (743 s. TKM.’sinin 634.) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır. Bu durumda, 07.10.1953 tarihli 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacının bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edemeyeceğinden mahkemece tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin katkı payı alacağı isteğine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece, davaya farklı anlam verilerek bağıştan dönme koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava yukarda açıklandığı üzere 743 sayılı TMK. nun 170.maddesi gereğince eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallara yapılan katkı nedeniyle istenen katkı payı alacağına ilişkin olup, tarafların ileri sürdüğü tüm deliller birlikte değerlendirilerek taşınmaz ve aracın alınmasına davacının katkısı olup olmadığının belirlenmesi, ondan sonra 2003 yılında yapılan devir işleminin bağış olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin takdir edilmesi gerekirken davanın katkı payı davası niteliğinde olmadığı kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.