Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13416 Esas 2019/21386 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/13416
Karar No: 2019/21386
Karar Tarihi: 21.11.2019

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/13416 Esas 2019/21386 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, olay yerinde meydana gelen kavga sırasında sanığın kullanmış olduğu bıçakla bir kişiyi yaralaması suçundan mahkumiyet hükmü vermiştir. Ancak, mahkeme kararı temyiz edilmiş ve Yargıtay Ceza Dairesi tarafından incelenmiştir. Yargıtay, birinci olarak sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmadığını belirterek, bu hükümlerin asgari seviyede uygulanmasının gerektiğini belirtmiştir. İkinci olarak, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede bulunmayan bir kanun maddesinin uygulandığı belirtilerek, bu durumun usulsüzlük olduğu ifade edilmiştir. Son olarak, kanun maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesine gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesi (haksız tahrik)
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/1-son maddesi (suç vasfının değiştirilmesi)
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (iptal edilmiş hükümler)
3. Ceza Dairesi         2019/13416 E.  ,  2019/21386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1) Olay akşamı düğüne davetli olmaları sebebiyle olay yerinde bulunan katılan ..."in arkadaşları ... ve ... ile birlikte sanığın işletmeciliğini yaptığı Belediye Halk Plajı kafeteryasına gittikleri, aşırı alkollü olan ..."in kafeterya çalışanı olan ..."den üç tane bira isteyerek hesabın damada yazılmasını söylemesi, çalışanın damadın bu şekilde bir talimatı olmadığını belirtmesi üzerine ..."in çalışanla tartışmaya başlaması ve ona hakaret etmesi, durumu gören işyeri işletmecisi olan sanığın olay yerine gelerek müdahale etmek istemesi, ... ve yanındakilerin sanık ile tartışmaya başlamaları, tartışmanın arbedeye dönüşmesi üzerine katılan ve arkadaşlarını tanıyan başka kişilerin olay yerine gelerek sanık ve yanındaki çalışanlara saldırmaya çalışmaları sebebiyle yaşanan arbede sırasında, sanığın olay yerinde ele geçirdiği emanette kayıtlı bıçakla kavga eden grup içinde bulunan katılanın sırt kısmına bir kez vurarak katılanı hayati tehlike geçirecek nitelikte yaralaması şeklinde gerçekleşen eylemin, katılan ve yanında bulunan arkadaşı ... tarafından başlatılan ve bu şekilde büyüyen kavga olayı sebebiyle meydana geldiğinin anlaşılması karşısında; sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanmasının gerektirdiğinin gözetilmemesi,
    2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas – 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
    3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.