Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6382
Karar No: 2010/1292
Karar Tarihi: 25.03.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6382 Esas 2010/1292 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6382 E.  ,  2010/1292 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair Küçükçekmece 1.Aile Mahkemesinden verilen 29.07.2008 gün ve 419/655 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, tarafların 1987 yılında evlendiğini,1997 yılında kesinleşen mahkeme hükmüyle boşandıklarını, evlilik birliği içerisinde edinilen 1158 parsel üzerindeki 6 nolu bağımsız bölümün edinilmesine katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5000 YTL katkı alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, HUMK. nun 187.maddesi uyarınca 10 günlük esasa cevap süresi içerisinde aynı taşınmazla ilgili olarak açılan bir dava bulunduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece ,derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 25.09.1987 tarihinde evlenmişler, 25.03.1997 tarihinde açılan dava sonunda boşanmalarına karar verilmiş, hüküm 04.04.1997 tarihinde kesinleşmiştir. Eşler arasında boşanmayla evliliğin sona erdirilmesine karar verilmesi halinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer.
    Dava; 743 sayılı TMK. nun 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin olarak açılan katkı payı alacağı isteğine ilişkindir.Kural olarak; 743 sayılı TMK.nun 170.maddesi uyarınca açılan bu tür uyuşmazlıklar Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulur.Ne var ki ; mahkemece derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Davalı vekili, HUMK.nun 187 ve devamı maddeleri uyarınca 10 günlük esasa cevap süresi içerisinde derdestlik ve zamanaşımı ilk itirazında bulunmuştur.Derdestlik itirazına konu Küçükçekmece 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/658 Esas sayılı dava dosyasında;1158 parsel 6 nolu bağımsız bölüm üzerinde katkı payı bulunduğu ileri sürülerek payı oranında tapu kaydının iptaliyle adına tescili isteğinde bulunulmuş,anılan mahkemece kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu hüküm temyiz aşamasında olup, henüz kesinleşmemiştir.Görüldüğü üzere önceki dava dosyasında tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tapuya tescili isteğinde bulunulmuş ,eldeki dava dosyasında ise, katkı payı alacağı istenilmiştir.
    Dava konusu taşınmaz, evlilik birliği içinde 03.12.1992 tarihinde üçüncü kişiden satın alma suretiyle edinilmiştir. Eşler arasında Türk Medeni Kanununun 706. (743 s. TKM.’sinin 634.) maddesi gereğince düzenlenmiş mülkiyet aktarımı ile ilgili resmi bir sözleşme de bulunmamaktadır.
    Bu durumda, 07.10.1953 tarihli ve 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; taşınmazın alımına katkıda bulunduğunu iddia eden davacı tarafından bu katkısına dayanarak ayın (mülkiyet) talep edilebilmesi mümkün değildir. Diğer yönden her iki dava dosyasındaki talebin farklı olması nedeniyle derdestlik itirazına değer verilemez.HUMK.nun 187.maddesi bu yönde aynı kanunun 237.maddesi paralelinde düzenlenmiştir.Bu nedenle somut olayda, HUMK.nun 237.maddesindeki ölçütler gözönünde tutulmaktadır. Bu bakımdan derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Davalı vekili süresi içerisinde zamanaşımı ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasındaki boşanma davası 25.03.1997 tarihinde açılmış, davanın boşanmayla sonuçlanması üzerine 04.04.1997 tarihinde kesinleşmiş olup, eldeki katkı alacağına ilişkin dava ise, 18.04.2007 tarihinde açılmıştır. Katkı payı alacağına ilişkin zamanaşımı konusunda 743 sayılı Türk Medeni Kanununda bir hüküm mevcut değildir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on senelik zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesinde “bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir. ” hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” tarzında anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı da boşanma kararının kesinleştiği 04.04.1997 günüdür.(MK.md.225) Türk Medeni Kanununun genel nitelikli hükümler kenar başlığını taşıyan 5. maddesi uyarınca Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri uygun düştüğü ölçüde tüm özel hukuk ilişkilerine uygulanır. Somut olayda; Borçlar Kanununun 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir.Mahkemece davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonunda davanın derdestlik itirazı nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ne var ki;dava redle sonuçlanmış olup, hüküm sonucu itibarı ile doğru bulunmaktadır.
    Kabule göre de, derdestlik durumunda HUMK.nun 194.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davacının hukuki yararı gözardı edilerek kesin hüküm oluşturacak şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında da isabet bulunmamaktadır.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 25.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi