4. Ceza Dairesi 2020/31905 E. , 2021/3401 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Hakaret ve kasten yaralama suçlarından şüpheli Yusuf Usta hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 14/11/2019 tarihli ve 2019/107083 soruşturma, 2019/54003 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/7632 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
“5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre, şikâyet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, şüpheli hakkında kamu davası açmayı gerektirir yeterli delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, şikâyetçinin dilekçesinde şüphelinin kendisine vurmaya çalıştığını ve "pezevenk çık dışarı a.ına koyduğum pezevengi" şeklinde hakaret ettiğini çevredekilerin araya girerek ayırdıklarını beyan etmesi karşısında olay yerinde bulunan kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla dinlenmeden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine müştekinin takipsizlik kararına itiraz dilekçesinde olayın görgü şahitlerini kendisi tespit ederek bildirdiği cihetle, Hâkimlikçe 5271 sayılı Kanun"un 173/3. maddesi uyarınca soruşturmanın genişletilmesine karar verilip tanıklar ..., ..., ... ve ..."nın Cumhuriyet Başsavcılığınca dinlenmesi talep edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir" denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
CMK"nın 160/1. maddesinde: "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya haşlar.", 160/2. maddesinde: "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür."" 170. maddesinin 2. fıkrasında: "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler. 172. maddesinin 1. fıkrasında: "Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir." hükümleri düzenlenmiştir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli şüpheyi uyandıracak delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli şüpheyi uyandıracak delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK"nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Ancak soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı"nın delil değerlendirmesiyle, kovuşturma aşamasında hakimin delilleri değerlendirmesi birbirinden farklı özelliklere sahiptir. CMK"nın 170/2. maddesine göre soruşturma aşamasında toplanan deliller kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturup oluşturmadıkları çerçevesinde incelemeye tabi tutulurken, kovuşturma aşamasında, isnad edilen suçun işlenip işlenmediği hususunda mahkumiyete yeter olup olmadığı ve tam bir vicdani kanaat oluşturup oluşturmadığı çerçevesinde değerlendirilmektedir.
İncelenen dosyada; müştekinin 25/10/2019 tarihli kolluk beyanında, şüphelinin ayağına hafif bir şekilde vurduğunu, yeniden vurmaya çalıştığında ise çevredekilerin araya girerek engellediğini, dışarı çıkarken de kendisine yönelik “pezevenk, çık dışarı, a.k. pezevengi” şeklinde sözlerle hakaret ettiğini iddia etmesi karşısında; olay yerinde bulunan kişiler tespit edilip tanık sıfatıyla beyanları alınmadan ve müştekinin takipsizlik kararına itiraz dilekçesinde dinlenmesini talep ettiği tanıklar ..., ..., ... ve ... dinlenmeden eksik soruşturma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ve bu karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 20/12/2019 tarihli ve 2019/7632 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 08/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.