Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29
Karar No: 2015/415
Karar Tarihi: 27.01.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/29 Esas 2015/415 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş bedeli tahsilinin yapılamaması sonrasında yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibinin bulunmaması nedeniyle davayı reddetmiştir. Ancak, davalı tarafın cevap dilekçesi tebliğ edilmeden ve dilekçeler aşaması tamamlanmadan yapılan bu inceleme yeterli değildir. Çünkü, yazılı yargılama usulü gereği dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesi, cevap süresinin beklenmesi gibi birtakım prosedürlerin tamamlanması gerekmektedir. Bu nedenlerle, karar usul yönünden bozulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 116. maddesi uyarınca, ilk itirazlardan olan yetki konusu ve icra dairesinin yetkisine itiraza ilişkin inceleme ancak dilekçeler aşamasının tamamlanması ile mümkün olabilecektir. Yine, dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve sürelerin beklenmesi gibi prosedürlerin tamamlanması gerekmektedir. Ayrıca, HMK'nın yazılı yargılama usulündeki düzenlemeleri, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağını dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra başlatmaktadır.
15. Hukuk Dairesi         2015/29 E.  ,  2015/415 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmeden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine vâki itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatı talebinden ibarettir. Mahkemece dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı vekilinin mahkemeye sunduğu cevap dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmeden ve dilekçeler aşaması tamamlanmadan dosya üzerinde yapılan inceleme ile tensiben, yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, dilekçeler aşaması tamamlanmadan icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenip incelenmeyeceği ve bu inceleme ile yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Dava şartları ve ilk itirazlar ön incelemede sonuca bağlanır. Ön inceleme ise, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılır (HMK. m.137/1, 139/1 ilk cümle.). Buna göre, yetkili icra dairesinde yapılmış usulüne uygun icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilebilmesi için; dava dilekçesinin davalıya tebliği, cevap süresinin (HMK. m. 127/1) beklenmesi, süresi içinde cevap verilmesi halinde davacıya tebliği, onun cevaba cevap verme süresinin (HMK. m.136/1) beklenmesi, verdiğinde bunun diğer tarafa tebliği ve davalının ikinci cevap süresinin beklenmesi bir başka deyişle dilekçeler aşamasının tamamlanması zorunludur. Mahkemenin, dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verebileceğini öngören aynı Kanun"un 138. maddesi hükmü, dilekçelerin karşılıklı verilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu hüküm, hakime, belirtilen hususlar hakkında gerekmiyorsa ön inceleme duruşması yapmaksızın karar verebilme yetkisi tanır. Ön inceleme duruşması yapmaksızın dosya üzerinden karar verilebilmesi için de, davanın ön inceleme aşamasına getirilmiş olması gereklidir. Yasa"nın 137 "nci maddesinin (1.) fıkrasında, ön incelemenin dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra yapılacağının açıkça öngörülmüş olması karşısında, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden gözetileceğine ilişkin 115/1. madde hükmü de, bu hususlarda, dilekçeler aşaması tamamlanmadan karar verilebileceğine izin verir tarzda bir yoruma elverişli değildir.
    Hemen belirtmek gerekir ki dava, niteliği itibariyle itirazın iptali davası olup, HMK"nın 118 ve devamı maddelerinde düzenlenen yazılı yargılama usulüne tabî olduğu kuşkusuzdur. Yazılı yargılama usulünde dilekçeler aşaması dava, cevap, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri olmak üzere 4 dilekçenin verilmesi ile ya da bu dilekçelerin tebliğine rağmen süresi içerisinde takip eden dilekçenin verilmemesi ile tamamlanır. Somut olayda; dava ve cevap dilekçeleri verilmiş ise de cevap dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmediğinden cevaba cevap dilekçesi ve takip etmesi gereken ikinci cevap dilekçesi verilmemiştir.
    Diğer yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 1086 sayılı Kanun"dan farklı olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi yasağını dava ve cevap dilekçesinin verilmesiyle başlatmamış; bu yasağı, dilekçelerin karşılıklı verilmesinin tamamlanmasına, bazı hallerde ön inceleme duruşmasına kadar ileriye ötelemiştir. Tarafların bu haklarını kullanabilmeleri, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesini veya bunun için kanunda belirlenen sürelerin geçmesini gerekli kılar. Bazı hallerde dava dilekçesindeki talebe göre görevli olmayan mahkemenin, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi veya ikinci cevap dilekçesinin verilmesinden sonra görevli hale gelmesi mümkün bulunmaktadır. Somut olayda davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ile itirazın iptâli davasını alacak davası olarak değiştirmesi HMK"nın 141. maddesi hükmü gereğince mümkün bulunmaktadır. Bu halde mahkemece yapılacak değerlendirme farklı olabilecektir.
    6100 sayılı HMK"nın 116. maddesi uyarınca ilk itirazlardan olan yetki konusu ve icra dairesinin yetkisine itiraza ilişkin inceleme ancak dilekçeler aşamasının tamamlanması ile mümkün olabilecektir.
    Bütün bu hükümlerden, dilekçeler aşaması tamamlanmadan icra dairesinin yetkisine itiraz hususunun incelenemeyeceği ve dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilemeyeceği sonucuna ulaşıldığından kararın usul yönünden bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi