5. Hukuk Dairesi 2015/17951 E. , 2016/7218 K.
"İçtihat Metni"
TARİHİ : 16/10/2014
NUMARASI : 2014/90-2014/842
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ile davalı O.. B.. vd.vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de dosyada davetiye gideri bulunmadığından duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili ile davalılardan O.. B.. v.d. vekilince temyiz edilmiştir.
Tel çite niteliğine göre değer biçilmesi doğrudur. Ancak;
Alınan rapor zemin yönünden geçersizdir. Şöyle ki;
1) Bilindiği üzere, bir taşınmazın arsa olarak kabul edilebilmesi için belediye imar planı içinde olması, olmadığı takdirde belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunmakla birlikte belediye hizmetlerinden yararlanması ve etrafının meskûn olması gerekir.
Hal böyle olunca dosyada bulunan kanıt ve belgeler, Lahna Belediye Başkanlığının yazısı ve taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda yazılı özellikleri dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın arsa olarak kabulü ile Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılmak suretiyle değer biçilmesi gerekirken arazi olarak kabulü ile zirai gelir metoduna göre değer biçilmesi hatalı olmuştur.
Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Dosyada bulunan kanıt ve belgeler ile bilirkişi kurulu raporunda yazılı özelliklerine göre dava konusu taşınmaz üzerindeki kapama fındıklık niteliğindeki ağaçlara, ortalama verim miktarı ile değerlendirme tarihi olan 2014 yılı kilogram satış fiyatı ve üretim masraflarına göre bulunacak net geliri esas alınarak, kapitalizasyon faiz oranı da uygulanmak suretiyle belirlenecek kapama fındık bahçesi bedelinden; taşınmazın zemininin tarım arazisi olarak ekilebilecek münavebe ürün gelirine göre biçilecek değeri düşülmek suretiyle fındık ağaçlarının bedellerinin tespit edilmesi gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Davacı idare vekili ile davalılardan OrhanBakas vd. vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz edenlerden peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.