Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3695
Karar No: 2019/6561
Karar Tarihi: 21.10.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3695 Esas 2019/6561 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede kıyı-kenar çizgisi uygulamasının olup olmadığının saptanması, kıyı-kenar çizgisinin belirlenmediği ya da yöntemince kesinleştirilmediği durumlarda ise kıyı-kenar çizgisinin mahkemece tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca dava konusu taşınmazların Kızılırmak arasında bulunan seddenin ne zaman yapıldığının araştırılması, dava tarihi itibariyle su altında kalıp kalmadığının ilgili kurumdan sorulması, hava fotoğraflarının uygulanması, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği hususlarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmediği, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı gerekçesiyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: İçtihatı Birleştirme Kararı (5/3), Türk Medeni Kanunu (TMK) maddeleri: 676, 677, 682.
16. Hukuk Dairesi         2019/3695 E.  ,  2019/6561 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:


    Yargıtay bozma ilamında özetle; “dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kıyı-kenar çizgisi uygulaması bulunup bulunmadığının saptanması, kıyı-kenar çizgisinin idare tarafından belirlenmemiş veya yöntemince kesinleştirilmemiş olması halinde ise 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi kıyı-kenar çizgisinin mahkemece usulüne uygun şekilde tespit edilmesi, dava konusu taşınmazlar ile Kızılırmak arasında bulunan seddenin ne zaman yapıldığının araştırılması, taşınmazların dava tarihinden sonra su altında kalıp kalmadığının ilgili kurumdan sorulması, hava fotoğraflarının uygulanması, taşınmazın imar ve ihyaya konu edilip edilmediği hususlarının araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazların 24.11.2014 tarihli rapora ekli krokide sarı renk ile (1A) harfiyle gösterilen 435,69 metrekarelik kısmının, (2) harfiyle gösterilen 1.067,78 metrekarelik kısmının ve (3A) harfiyle gösterilen 719,61 metrekarelik kısmının mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine, aynı raporda (1B) ve (3B) harfleriyle gösterilen kısımlara yönelik açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, mahkemece uyulan bozma ilamında, imar ve ihya olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği veya hangi tarihte gerçekleştiği hususlarının en iyi belirlenme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılarak zilyetlik araştırması yapılması gereğine değinildiği halde, hava fotoğrafları dosya arasına alınmamış, yalnızca 1990 tarihli hava fotoğrafından yararlanılarak üretilen 1993 tarihli memleket haritası üzerinde çekişmeli taşınmazın gösterilmesi ile yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazı gösteren dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı zaman dilimine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi, jeoloji veya jeomorfoloji mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin, memleket haritası, en eski tarihli askeri haritalar, hava fotoğrafları gibi kayıtların uygulanması sağlanmalı; dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi ve jeolog bilirkişilerinden, taşınmazın hali hazırdaki niteliğini, konumunu, bitki örtüsünü ve kullanım durumunu belirtir biçimde ayrıntılı ve fotoğraflı rapor alınmalı; imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının belirlenmesi için dosyaya getirtilen stereoskopik üç adet hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri mühendisi tarafından stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın ırmak yatağı olup olmadığını, sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; fen bilirkişisine, taşınmazın belirlenecek durumu ile ilgili olarak, taşınmazın sınırlarını gösterir bütün yönlerinden çekilmiş fotoğrafları ekli, keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi