5. Hukuk Dairesi 2015/17113 E. , 2016/7207 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2015
NUMARASI : 2014/121-2015/45
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
1-Davalılardan M.. P.."ın vekile verilmiş vekaletnamesine dosya arasında rastlanmamıştır.
Varsa bu eksiklik giderildikten, yoksa adı geçenin öncelikle mümkünse Tebligat Kanununun 10/2. maddesi gereği Mernis adresine, mümkün olmaması halinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ve Tebligat Kanununun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adresine gerekçeli kararı ile davacı idarenin temyiz dilekçesi usule uygun tebliğe çıkartıldıktan, adresinin tespit edilememesi halinde ilânen tebligat yapıldıktan ve temyiz süresi de beklendikten,
2- Davalılardan M.. P.., A.. P.., E.. P.. ve G.. Y.."e karar ve davacı idarenin temyiz dilekçesinin tebliğleri geçersizdir. Şöyle ki;
a)G.. Y.."e yapılan hem karar hem idarenin temyiz dilekçesi; M.. P.. ve A.. P.."ın ise karar tebligatlarının evde olmadıklarından bahisle posta memurunca matbu basılan kaşenin boş bırakılarak Tebligat Kanununun 21. maddesine göre mahalle muhtarına yapıldığı, ancak tebligatların Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesindeki şartları taşımadığı ve tebligat parçasında davalının Mernis adresi olduğundan bahisle muhtara tebliği yapıldığına dair bir ibarenin olmadığı anlaşılmıştır.
b) Davalı M.. P.. adına çıkan temyiz dilekçesinin "yeğeni M.. P.."a,"" davalı A.. P.. adına çıkan temyiz dilekçesinin ise ""oğlu M.. P.."a"" tebliğlerinin yapıldığı belirtildiği halde; aynı çatı altında birlikte oturduklarına dair bir ibarenin yazılmadığı, öte yandan dosydaki belgelerden; davalı olan M.. P.."ın dosyada adı geçen M.. P.."ın değil, eşinin yeğeni olduğu anlaşılmıştır.
c) E.. P.."a çıkarılan gerekçeli karar tebligatının "bakıcı Büşra Özer"e" yapıldığı, idarenin temyiz dilekçesinin ise "çalışan Nadire Ülker"e" yapıldığı, ancak adı geçen davalının geçici olarak evde olmadığından bahisle Tebligat Kanununun 16/17. maddesine göre adı geçene tebligat yapılamadığından çalışanlara tebligat yapılmış ise de Tebligat Kanununun 20. maddesi gereği tebligat yapılamama gerekçesinin tebligata yazılmadığı,ayrıca tebligat yapılan kişilerin daimi çalışan olduğunun da tebligat parçasında yer almadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda;
Adı geçen davalılar için öncelikle mümkünse Tebligat Kanununun 10/2. maddesi gereği Mernis adreslerine, mümkün olmaması halinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 7. maddesi ve Tebligat Kanununun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adreslerine gerekçeli karar ile davacı idarenin temyiz dilekçesi usule uygun tebliğe çıkartıkdıktan; adreslerinin tespit edilememesi halinde ilânen tebligat yapıldıktan ve temyiz süresi de beklendikten,
Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.