11. Ceza Dairesi 2016/6760 E. , 2018/2345 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
1)Sanık hakkında 2010 ve 2011 yılında sahte fatura kullanmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde,
a)Sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun’un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" şeklindeki düzenlemeye göre de faturaların Vergi Usul Kanunu’nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait fatura asılları ya da onaylı örneklerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması, incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespit edilmesi,
b)Faturaların unsurları tamam ise, mükellef şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporlarında sanığın kullandığı faturaları düzenleyen şirketlerin sahte fatura düzenlediğine ilişkin tespitlerin yer alması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından, sahte olduğu iddia edilen faturaları düzenleyen firma yetkilileri hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı ve açılmışsa akibeti araştırılıp, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı dikkate alınarak faturaları kullanan kişi ve şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2)Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek suçundan kurulan mahkümiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
213 sayılı Kanunun 139. maddesinde yazılı istisnaların bulunmaması halinde vergi incelemesinin mükellefin işyerinde yapılması gerektiği, sanığa vergi denetmeni tarafından defter ve belgelerini ibraz etmesi için çıkarılan tebligatın ikamet adresindeki eşi ... memur eliyle 07.07.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla; hesapların dairede incelenmesine imkan veren 213 sayılı Kanunun 139/2. maddesindeki istisnalardan birinin varlığının önceden belirlenip belirlenmediğinin, sanığın işyerinde faaliyete devam edip etmediğinin incelemeyi yapan vergi denetmeni tanık olarak dinlenerek tespit edilmesi; işyeri dışında inceleme yapılmasını gerektiren bir tespiti varsa belgesinin dosyaya ibrazının istenmesi; aksi takdirde yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3)Kabule göre de, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 Tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.