8. Hukuk Dairesi 2009/4704 E. , 2010/1276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gazipaşa Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 21.05.2009 gün ve 258/202 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras bırakanı ... ve paydaşlarına ait 183 parselin devamı ve onun bir bütünü olan taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında komşu 372 parsele katılarak davalılardan ... adına tescil edilen yaklaşık 450 m2’lik yüzölçümlü yere ait olan tapu kaydının iptali ile 183 parsel malikleri adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu 372 sayılı parselin vekil edeni tarafından 2002 yılında tapuda yapılan satışla devralındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, teknik bilirkişinin 15.12.2007 tarihli rapor ve krokisiyle, eki 24.04.2009 günlü rapor ve krokisinde; davalıya ait 372 sayılı parsel içerisinde A harfiyle gösterilen 187,31 m2’lik kısmın tapu kaydının iptaliyle davacıya ait 183 parsel sayılı taşınmaza dahil edilmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, muristen intikal ve eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddeleri gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Uyuşmazlık konusu 372 sayılı parsel bağımsız olarak davalı adına tapuda kayıtlı olup, 183 nolu parsel ise davacı ... miras bırakanı ..., ... ve ... adlarına paylı olarak; tapuda kayıtlı bulunmaktadır. Tapuda pay sahibi bulunan İbrahim Gürgen ve Ramazan Sorguç tarafından açılmış herhangi bir dava ve istek söz konusu değildir. Sadece ...’in mirasçısı ... tarafından dava konusu yer için dava açılmış bulunmaktadır. Kural olarak; krokide A harfiyle gösterilen miktar gözetilerek 183 sayılı parselin tapudaki tüm paydaşların payları gözönünde bulundurularak yalnızca davacı ...’in miras bırakanı ...’in tapudaki payı
oranında A ile ilgili bölüm bakımından iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken dava açmayan diğer paydaşların payı da gözetilerek iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir. HUMK.nun 74,75 ve 76. maddeleri gereğince istek dışına çıkılarak karar verilemez.
Bundan ayrı, Dairenin 22.05.2008 gün ve 2008/1985 Esas, 2008/2778 Karar sayılı bozma ilamının birinci sayfasında açıkça “ 183 sayılı parselin davacının miras bırakanı ve babası olan ... adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca kayıtlı bulunmaktadır. Davacı açtığı bu davada birleştirme isteğinde bulunmamış, sadece dava konusu taşınmaz bölümünün miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenlere dayanarak dava dışı 183 parsel sayılı taşınmazın malikleri adına tescil isteğinde bulunmuştur. Taşınmaz paylı mülkiyet hükümleri uyarınca tapuda kayıtlıdır. Her paydaşın payı bağımsız olarak dava konusu olabilmektedir” denilmektedir. Bozma ilamında da açıkça değinildiği gibi 183 sayılı parsele ilave edilmek suretiyle iptal ve tescile karar verilmesi ile dava açmayan paydaşlara da pay verilme yoluna gidilmektedir. Bu husus aynı zamanda HUMK.nun 74.maddesine aykırıdır. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan fazlasına ve başka bir şeye hükmedemez. Bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Bu nedenle uyulan bozma ilamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması zorunludur. Gerek görüldüğü taktirde açıklanan konuda teknik bilirkişiden (A) ile ilgili paydaşların pay oranlarını belirten rapor alınmalıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle ve HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 20,50 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.