Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11326
Karar No: 2019/14467
Karar Tarihi: 05.12.2019

İftira - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/11326 Esas 2019/14467 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi, yağma suçundan yürütülen soruşturma sırasında yapılan arama işleminin yerine getirilme şekli ile kolluk görevlilerinin hoyratça davranışlarına yönelik şikayetlerine ilişkin yapılan bir müracaatında sanık, \"yat yat\" diyerek ters kelepçe yaparak jandarma aracına bindirildiğini ve arama sırasında kırmadık eşya, dağıtmadık yer bırakılmadığını iddia etmiştir. Ancak sanığın iddia ettiği olumsuz durumlar gerçekleşmemiştir. Sanık, katılanlar hakkında iftira suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edilmiştir. Karara yapılan itiraz sonucu Yargıtay, sanığın beyanlarının anayasal şikayet ve dilekçe verme hakları kapsamında kalıp iftira suçu unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkumiyet hükmü kurulduğunu belirterek kararı bozmuştur. İftira suçu, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak soruşturma veya kovuşturma başlatılmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişinin cezalandırılmasını öngören 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Adliyeye Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiştir.
8. Ceza Dairesi         2017/11326 E.  ,  2019/14467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İftira
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği; somut olayda, yağma suçundan yürütülen soruşturma kapsamında konutunda arama yapılan sanığın arama kararının icrası kapsamında kolluk görevlilerince yapılan aramaya ilişkin BİMER"e yapmış olduğu müracaatında "... ve ... askerlerle birlikte evime gelerek üzerime silahlar doğrultarak "yat yat" diyerek ters kelepçe yaparak beni jandarma aracına bindirdiler. Arama sırasında kırmadık eşya, dağıtmadık yer bırakmadılar" şeklinde yer alan ifadelerin arama işleminin yerine getirilme şekli ile kolluk görevlilerinin hoyratça davranışlarına yönelik yakınma niteliğinde olup herhangi bir kimseye hukuka aykırı fiil isnat edilmemesi karşısında, sanığın şikayet ve beyanlarının Anayasanın 74. maddesinde yer alan Anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kalıp iftira suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2019 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI DÜŞÜNCE

    İftira suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Adliyeye Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiş olup 267. maddede “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır.
    Fail bu suçu işlerken suçsuz bir kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılması amacıyla adalet mekanizmasının, veya idari yaptırım uygulanması amacıyla idari makamların harekete geçmesini ister. Cezai soruşturma başlatılması için ihbar veya şikayetin CMK.nın 158. maddesinde belirtilen makamlara yapılması yeterlidir.
    İsnat edilen suçun gerçekte hiç işlenmemiş olması veya işlenmiş bir suç dolayısıyla mağdur hakkında isnatta bulunulmasının suçun oluşumu açısından önemi yoktur.
    Kişinin ihbar ve şikayet hakkını kullanması veya basının haber verme hakkını kullanması durumunda fiil hukuka uygun olduğundan iftira suçu oluşmaz.
    İftira suçunun oluşumu için isnat edilen suçun soruşturulabilir veya kovuşturulabilir olması yeterlidir. Suçun mağdurunun cezalandırılması veya cezalandırılabilir olması gerekmez.
    Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde, sanık ...’in 31.01.2012 tarihinde 51040 başvuru numarası ile elektronik ortamda BİMER’e yapmış olduğu müracaatında, 19.07.2011 günü ben Mersin ili ... ilçesi ... Köyündeki evimde iken Bozyazı Merkez Jandarma Başçavuşu ... ve ... askerlerle birlikte evime gelerek benim üzerime silahlarını doğrultarak yat yat... diyerek ters kelepçe yaparak beni jandarma aracına bindirdiler ve evimde arama yapmışlardır. Arama sırasında kırmadık eşya ve dağıtmadık yer bırakmamışlardır...” şeklinde şikayette bulunarak katılanların görev ve yetkilerini aşarak keyfi muamelede bulunmak suretiyle görevi kötüye kullanma, eşyalarını kırmak suretiyle de mala zarar verme suçlarını işlediklerini iddia etmesi üzerine, evrakın Cumhuriyet Savcılığına intikal ettirildiği, aramaya katılan güvenlik görevlilerinden ... ve ... hakkında görevi kötüye kullanmak ve mala zarar vermek suçlarından soruşturma açıldığı, yapılan soruşturma sonucu Anamur Cumhuriyet Başsavcılığının 10.04.2012 tarih, 2012/673 soruşturma sayılı evrakı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği dosya kapsamıyla sabittir.
    Katılanlar tarafından yapılan arama sırasında sanığın eşyalarına zarar verilmediği halde zarar verilmiş gibi hiç vuku bulmayan bir olayı isnat ederek katılanlar hakkında mala zarar vermek suçundan soruşturma yapılmasına sebebiyet verdiği, iddialarıyla ilgili hiçbir somut vaka göstermediği, delil ileri sürmediği, sanığın iftira kastıyla hareket ettiği, yerel mahkemece iftira suçundan verilen mahkumiyet hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyoruz. 05.12.2019







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi