Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan sanık ... hakkında 18.01.2012 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar kaldırılarak hükmün açıklanmasına ve 5237 sayılı TCK.nın 267/1. madde ve fıkrası uyarınca mahkumiyetine dair; KIRIKKALE 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 06.10.2015 gün ve 2015/457 esas, 2015/492 karar sayılı hükmünün süresi içinde Yargıtay"ca incelenmesi suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelendi:
Gereği görüşülüp düşünüldü:
İftira suçunun özel bir halini düzenleyen TCK"nın 268. maddesinde öngörülen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için, kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; kayıp şahıs olarak aranan suça sürüklenen çocuğun, içerisinde bulunduğu aracın trafik kazasına karışması sonucu kolluk görevlilerince kimlik sorulması üzerine akrabası olan mağdur ..."e ait kimlik bilgilerini beyan etmesi nedeniyle bu isimle düzenlenen kolluk tutanağını imzalayarak adli rapor düzenlenmesine sebebiyet vermesi şeklindeki eyleminin TCK"nın 206. maddesinde düzenlenen "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Suça sürüklenen çocukla ilgili temel cezanın tayini sırasında suç adının "Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma" yerine "İftira" olarak yazılması ve suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 267/1. maddesi gereğince hapis cezası tayini sırasında ""TCK 268/1. maddesi delaletiyle"" ibaresinin yazılmaması,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. ve 326/son maddeleri uyarınca ceza süresi bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 05.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.