Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6929
Karar No: 2018/1601
Karar Tarihi: 28.02.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/6929 Esas 2018/1601 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/6929 E.  ,  2018/1601 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyünde, doğusu ..."a ait fındık bahçesi, batısı ..."ya ait 1320 parsel sayılı fındık bahçesi, kuzeyi yol ve orman, güneyi yine müvekkili davacıya ait fındık bahçesi ile çevrili 15.000,00 m2 civarındaki fındıklık vasfındaki taşınmazın 40 yılı aşkın bir zamandır nizasız, fasılasız ve malik sıfatıyla müvekkilinin kullanımında olduğunu, fındıklık vasfındaki taşınmazda müvekkili lehine kazandırıcı zamanaşımı ile mülk edinme koşullarının oluştuğunu, davanın kabulü ile anılan taşınmazın müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde 1992 yılında kadastro çalışması yapıldığı, davaya konu taşınmazın aynı tarihte tescil dışı bırakıldığı, mahallinde yapılan keşifte yeminli dinlenilen mahalli bilirkişi beyanından ve teknik bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazın raporlarda (A), (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısmının kadastro tespit tarihinden geriye doğru en az 40 yıl davacı tarafından bizzat malik sıfatı ile nizasız, fasılasız kullanıldığı, mera ve maliye arazisi ile ilişkisi bulunmamakla birlikte Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadığı, zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olup, sınırlarının genişlemediği, davacının daha önce senetsizden zilyetlik yoluyla edindiği taşınmaz bulunmadığı, davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği şartlarının oluştuğu ve bilirkişilerin 06.05.2014 tarihli raporunda davaya konu taşınmazın (A), (B) ve (C) harfiyle gösterilen kısmının kazandırıcı zamanaşımı yolu ile iktisabına mani hal olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı TMK"nın 713/1 maddesi gereğince açılan kazandırıcı zamanaşımı yolu ile hükmen tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...köyünde, ilk orman kadastrosu ve 2. madde uygulama çalışmaları 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre 11 nolu Orman Kadasro Komisyonuna bağlı 5 nolu kadastro ekibi tarafından yapılmış olduğu, 18.6.1980 tarihinde mahallinde asılmak üzere ilan edilmiş, 1985 yılında 11 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından kesinleşen yerlerde orman sınır hattının aplikasyonu yapılmış, itiraz edilen sınır hatlarında gerekli düzeltmeler yapılmış, aynı köyde 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanuna göre aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları 11 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından yapılarak 02.09.1992 tarihinde askıda ilan edilip kesinleşmiştir. Kazımiye köyündeki arazi kadastro çalışmalarında dava konusu yer tespit harici bırakılmıştır.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre; öncelikle 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince Kazımiye köyünün tüzel kişiliği karar tarihinden önce kaldırılarak mahalle olarak Hendek İlçe Belediyesine katılması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince Hendek ilçe Belediyesi, Sakarya Büyükşehir Belediyesi teşkilatı kapsamındaki ilçe belediyelerinden olmakla, aynı zamanda Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanmadan taraf teşkili oluşturulmadan karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tahdit sınırları dışında kaldığı belirlenmişse de bölgede yapılan tahdit tutanakları ve haritaları dosya içine alınmadığından raporlar denetlenememiş, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı yeterince araştırılmamış eski tarihli ve dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarına göre taşınmazın durumu ve kullanım olup olmadığı belirlenmemiş, ayrıca aynı kadastro çalışma alanı içinde sulu toprakta 40 dönüm kuru toprakta 100 dönümden fazla yer kazanılamayacağından, davacının dava konusu taşınmazların bulunduğu Kazimiye köyü sınırları içerisinde kendisi veya miras bırakanları adına senetsizden adına tespit gören taşınmazların yüzölçümü ve sulu mu - kuru mu oldukları, yasal sınırın aşılıp aşılmadığı araştırılmadan karar verilmiştir.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı delilleri toplanmalı; daha sonra mahkemece taraf delilleri, davacının dayanak tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, dayanak tapu kaydının revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları, mahkeme ilamı ve vergi kayıtları eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, kadastro tespitinden 20 yıl önceki hava fotoğrafları ve memleket haritası ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotograflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket haritaları ve hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri ve yine en eski hava fotoğraflarının ve kadastro tespitinden 20 yıl önceki hava fotoğraflarının stereoskop aleti ile üç boyutlu incelenmesi yapılarak taşınmazın niteliği üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığını belirtir şekilde uygulamaya ve araştırmaya dayalı bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, mahallinde yaşlı, tarafsız yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan bölgede ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, aynı yöntemle gösterilecek taraf tanıkları, fen ve ziraat mühendisleri huzuruyla dinlenmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar (gerçek kişiler) yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; taşınmazın ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda taşınmazın niteliğiyle ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, varsa komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, gerçek kişiler adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28/02/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi