Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/336 Esas 2018/1062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/336
Karar No: 2018/1062
Karar Tarihi: 14.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/336 Esas 2018/1062 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/336 E.  ,  2018/1062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kişisel aşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; gerek nişan gerek düğün esnasında takılan ziynet eşyalarının 2009 yılı Mayıs-Haziran aylarında satılması ve kredi çekilmesiyle birlikte otomobil satın alındığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet eşyası bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; ziynet eşyalarının bizzat davacının rızasıyla satılıp değerlendirildiğini, bu nedenle otomobil yönünden hem ziynet eşyası hem katılım alacağı talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamına göre davacıya takılan takıların düğünden sonra bozdurularak araç satın alındığı, düğünde takılan takıların kadının kişisel malı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 22 ayar bilezik toplam 196,52 gram ,14 ayar bilezik 22,57 gram,150 adet çeyrek altın, 8 adet yarım altın, 1 adet tam altın, iki adet ata altının aynen iadesine aynen iade mümkün olmadığı takdirde değerleri toplamı 43.805.06.TL nin 21.763.50 TL sinin davanın açıldığı 14.05.2012 kalan 22.041.56 TL’nin ıslah tarihi olan 18.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- HMK. 297. Maddesi (HUMK. md. 388) gereğince; mahkemenin, hüküm fıkrasında asıl ve yardımcı taleplerin hepsi hakkında, açık ve tereddüte yol açmayacak şekilde infazı kabil karar vermesi gerekir.
    Aynı kanunun 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre ise, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Öğreti ve uygulamada taleple bağlılık olarak adlandırılan bu kural sadece sonuç istem yönünden değil, sonuç istemi oluşturulan her bir alacak kalemi yönünden de uygulanır.
    Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde; sadece ziynet eşyalarının bedelini talep ettiği, aynen iadeye yönelik talepte bulunmadığı, mahkemece ise ziynet eşyalarının aynen iadesine yönelik hüküm kurulduğu görülmektedir. Böylelikle belirtilen ziynet eşyaları aynen iadesine karar verilmekle talep aşılarak hüküm kurulduğu belirlenmektedir.
    O halde, mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, dava dilekçesindeki talebe ilişkin hüküm kurulması gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.