Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 1989/1990
Karar No: 1989/3062
Karar Tarihi: 07.11.1989

Danıştay 9. Daire 1989/1990 Esas 1989/3062 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu kapsamında veraset yoluyla intikal eden mallar nedeniyle beyanname verme zorunluluğu olan varislerin müştereken ya da ayrı ayrı beyanda bulunma imkanının olduğunu belirtiyor. Ancak, tek bir beyanname verilse bile her varis için ayrı ceza kesilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, beyannamenin süresinde verilmemesine ilişkin usulsüzlük cezası miktarı hakkında, ölüm tarihi itibariyle yürürlükte olan hükümlerin uygulanması gerektiği ifade ediliyor. Kararda geçen kanun maddeleri: Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 5. ve 8. maddeleri, Vergi Usul Kanunu'nun 352. ve 30. maddeleri, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu.

Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 3062
Esas Yılı : 1989
Esas No : 1990
Karar Tarihi : 07/11/989
1-) VİV.KANUNUNUN 5.VE 8.MADDELERİ UYARINCA, VERASET YOLU İLE VAKİ İNTİKALLERDE, VARİSLERİN MÜŞTEREKEN VEYA AYRI AYRI BEYANDA BULUNMA İMKANLARI OLDUĞUNDAN, MÜŞTEREK İMZALI BEYANDA BULUNULMASININ TEK BİR İŞLEM OLARAK KABUL EDİLEMEYECEĞİNDEN, ŞEKLE VE USULE MÜTEALLİK KESİLECEK USULSÜZLÜK CEZASININ HER YÜKÜMLÜ İÇİN AYRI AYRI DEĞERLENDİRİLMESİ GE-
REKTİĞİ,
2-) VİV.BEYANNAMESİNİN SÜRESİ İÇİNDE VERİLMEMESİ NEDENİ İLE KESİLECEK USULSÜZLÜK CEZASI VE MİKTARI HAKKINDA ÖLÜMÜN VUKUBULDUĞU TARİHTE YÜRÜRLÜKTE OLAN HÜKÜMLERİN UYGULANMASI GEREKTİĞİ HK.
Uyuşmazlık; vefat eden den veraset yoluyla intikal eden mallar nedeniyle kanuni ve ek süre içinde verilmeyen Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinin yapılan beyana çağrının alındığı tarihi izleyen onbeşgünlük süreden sonra verilmesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352.maddesine istinaden varisler adına ayrı ayrı kesilen birinci derecede iki kat usulsüzlük cezasının terkini isteği ile açılan davayı, Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinin kanuni ve idari süreden verilmemesinin tek fiil olması nedeniyle kesilen usulsüzlük cezasının varisler adına ayrı ayrı değil, hisse oranında kesilmesi gerektiğinden bahisle kısmen kabul eden Vergi Mahkemesi kararının temyizen bozulması
istemidir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 5.maddesinde, Veraset ve İntikal Vergisinin mükellefi, veraset tarikiyle veya ivazsız bir tarzda mal iktisabeden şahıstır." şeklinde tanımlandıktan sonra aynı kanununun 8.maddesinin üçüncü fıkrasında, beyannamenin her mükellef için ayrı ayrı veya müştereken verilmesinin caiz olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hükümler ile, veraset yoluyla vaki intikallerde varislerin müştereken yada ayrı ayrı beyanda bulunabilme imkanının getirildiği görülmektedir.
Olayda, varislerin yasal ve idari süreler geçirildikten sonra 25.6.1986 gününde müştereken beyanda bulunmuş olmaları tek işlem olarak görünmekte ise de, yukarıda yazılı Kanun hükümlerine göre bir beyanname ile dahi olsa varislerin bu mükellefiyetleri dolayısıyla her birinin ayrı ayrı beyanda bulunduklarının kabulü zorunlu olduğundan şekil ve usule müteallik hükümlere riayetsizlik nedeniyle kesilen cezanın her yüküm için ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 3.9.1985 tarihinde ölen de veraset yoluyla intikal eden taşınmazlar nedeniyle kanuni ve ek süreler içerisinde verilmeyen Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesi yapılan beyana çağırının alındığı tarihi izleyen 15 günlük süreden sonra 25.6.1986 gününde verilmesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 352. ve 30.maddelerine istinaden iki mirascı adına ayrı ayrı olmak üzere birinci derecede iki kat usulsüzlük cezası kesildiği dosyanın incelenmesinden anlaşılmaktadır.
Oysa, beyannamenin süresinde verilmemesine ilişkin olarak kesilecek usulsüzlük cezası miktarı hakkında ölümün vukuu bulduğu tarihte yürürlükte bulunan cezaya ait hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Anılan tarihte, 213 sayılı Vergi Usul Kanuna bağlı usulsüzlük cezalarına ait (2365 sayılı Kanunun 98.maddesiyle değişik) cetvelde, ceza miktarının …S lira olduğu görülmektedir.
Bu itibarla, kesilen ceza hakkında, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa bağlı usulsüzlük cezalarına ait cetvelin 3239 sayılı kanunun 37.maddesiyle artırılan miktarların değil, fakat 2365 sayılı Kanun hükümlerinde öngörülen değerlerin dikkate alınarak her iki mirascı adına iki kat olmak üzere ayrı ayrı ceza uygulanması gerekmektedir. Talebedilecek ceza miktarı toplam …+… = … lira olmaktadır.
Bu durumda, usulsüzlük cezasının miktarı hakkında ölümün vukuu bulduğu 3.9.1985 tarihinde yürürlükte bulunan ceza hükümlerinin uygulanması yerine 1986 yılında geçerli olan hükümlerin uygulanacağına karar verilmesi isabetsiz ise de; Vergi Mahkemesi kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş olması nedeniyle aleyhine kesinleştiğinden ve vergi dairesi temyiz istemi kendi aleyhine sonuç doğurmayacağından sonucu itibariyle yerindedir.
Açıklanan nedenlerle Vergi Mahkemesi kararının bozulması yolundaki vergi dairesi temyiz isteminin reddine karar verildi.
AYRIŞIK OY:
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 5.maddesinde, "Veraset ve İntikal Vergisinin mükellefi, veraset tarikiyle veya ivazsız bir tarzda mal iktisabeden şahıstır" şeklinde tanımlandıktan sonra aynı kanunun 8.maddesinin üçüncü fıkrasında, beyannamenin her mükellef için ayrı ayrı veya müştereken verilmesinin caiz olduğu hükme bağlanmıştır.
Söz konusu hüküm ile, veraset yoluyla vaki intikallerde varislerin müştereken yahut ayrı ayrı beyanda bulunabilme imkanının getirildiği görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden kanuni ve ek süre ile beyana çağrı sonucu verilen sürelerden sonra 25.6.1986 günlü Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinin, ölenin eşi Ayşe Yavuz tarafından kendi adına, o tarihte henüz reşit olmayan 1973 doğumlu Sevim Yavuz adına velayeten imzalandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Veraseten İntikal eden mallar için tek imzalı müştereken beyanname verilmesi kanununun amacına uygun bulunduğundan, mirascılardan ayrı ayrı beyanname verilmesinin istenilmesi yada aranılması sözkonusu olamaz.
Diğer taraftan beyannamenin süresinde verilmemesine ilişkin olarak kesilecek usulsüzlük cezası miktarı hakkında ölümün vukuu bulduğu tarihte yürürlükte bulunan cezaya ait hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Anılan tarihte, 213 sayılı Vergi Usul Kanununa bağlı usulsüzlük cezalarına ait (2365 sayılı Kanunun 98.maddesiyle değişik) cetvelde, ceza miktarının … lira olduğu görülmektedir.
Müştereken verilmesi icabeden Veraset ve İntikal Vergisi beyannamesinin süresinde verilmemesi nedeniyle kesilecek usulsüzlük cezasının tek fiilden kaynaklanması sebebiyle miktarının, birinci derece iki kat üzerinden olması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, verilen kararın gerekçesine katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi