13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3175 Karar No: 2017/4317 Karar Tarihi: 12.04.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/3175 Esas 2017/4317 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirket ile yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereği satış bedelini ödemesine rağmen taşınmazın kendisine devredilmediğini ve davalılar tarafından muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek tazminat davası açmıştır. Mahkeme davanın kabulüne, 271.708,00TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar vermiştir. Ancak davalılardan birinin taşınmazı iyi niyetle iktisap edip etmediği araştırılmadığından kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi yer almamaktadır.
13. Hukuk Dairesi 2017/3175 E. , 2017/4317 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyl
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı, davalı şirket ile 16.06.2006 tarihinde noter gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile Merkez Mah. 30 ada 1 parselde bulunan 8 nolu bağımsız bölümün satılmasının kararlaştırıldığını, satış bedeli olan 1.350.000 Norveç kronu bedele istinaden 4.000,00 TL peşin olarak, kalan 1.050.000 kron ise 19.06.2006 tarihinde şirket yetkilisi olan davalı ...’in hesabına havale ile gönderildiğini, taşınmazın şirket tarafından 24.10.2007 tarihinde önce davalı ...’e satıldığını ve banka lehine taşınmaza ipotek konulduğunu, bunun üzerine 08.11.2007 tarihli ihtarname ile ödenen bedelin tamamının iadesinin istenildiğini, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sırada taşınmazın 22.11.2007 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalı ...’ya muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tesciline olmadığı takdirde 271.708,00 TL"nin temerrüt tarihinden ticari faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiş, 09.10.2008 tarihli dilekçesi ile, davaya tazminat davası olarak devam edilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 271.708,00 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne, 271.708,00TL’nin 22.11.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir Davacı, davalı şirket ile imzaladığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimleri yerine getirmesine karşın taşınmazın adına tescilinin yapılmayarak, diğer davalılar adına muvazaalı olarak devrinin yapıldığını iddia ederek tazminat istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalılar arasında taşınmazın devrine ilişkin olarak muvazaa olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmadığı gibi gerekçede de bu yönde bir değerlendirme de bulunmamaktadır. Taşınmazın kayıt maliki olan davalı ..."nın taşınmazı iyi niyetle iktisap edip edip etmediği araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gereken, adı geçen davalının da hükmedilen miktardan sorumlu olacak şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 4.034,86 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.