Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3552
Karar No: 2022/1314
Karar Tarihi: 07.04.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3552 Esas 2022/1314 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3552 E.  ,  2022/1314 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3552
    Karar No : 2022/1314

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2017/7242, K:2021/1257 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının ve yine aynı Kurulun … tarih ve … sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ile bu kararlar nedeniyle yoksun kalınan özlük haklarının iadesine ve parasal haklarının ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/04/2021 tarih ve E:2017/7242, K:2021/1257 sayılı kararıyla;
    Davacının, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun) 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı Yargıtay ... Ceza Dairesinin E:… sayılı dosyasında, davacının … nolu GSM hattı ile 30/09/214-14/03/2015 tarihleri arasında ByLock programı için kiralanan hedef IP'lerine 1103 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiği ve davacı hakkında mahkumiyet kararı verilen anılan Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında, ''..user ID'nin … olduğu, kullanıcı adının … olduğu, bu ID'de kayıtlı kullanıcıların yargı eski mensuplarından oluştuğu, roster bilgilerinde diğer kullanıcılar tarafından …, …, …, …, … … adının verildiği, 53'ün sanığın nüfusa kayıtlı Rize ilinin plaka kodu olduğu..'' yönünde tespitler yapıldığının görüldüğü; davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ile ''ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı''nın incelenmesinden, davacının "…" ID numarasıyla, bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
    Davacının adının geçtiği ByLock yazışmaları yönünden, davacının adının ve görev yeri olan Danıştay'da görev yapmış olan eski üyelerin isminin açıkça yer aldığı konuşma içeriklerinin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, Danıştay'daki örgüt yapılanmasında Danıştay Beşinci Dairesinin sorumlusu olarak görev aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Unvanlı görev yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün HSK'da etkin olduğu dönemde yargı içerisinde önemli ve etkin bir görev olan Danıştay üyesi olarak seçilmesinin, diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
    Örgüt tarafından organize edilen Çamlıca/İSTANBUL gezisi yönünden, örgüt içi motivasyonu arttırmak amacıyla, 2012 yılında son derece hassas gizlilik kuralları uygulanarak gerçekleştirilen örgüt liderinin bir dönem kaldığı … Dersanesi ziyaretine ilişkin tespitin, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının ödenmesi ve özlük haklarının iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olayda uygulanması gerektiği; olayda, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibara saygı hakkının, masumiyet karinesinden yararlanma hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği; OHAL döneminde alınan tedbirler çerçevesinde mesleğinden çıkarıldığından, OHAL süresiyle sınırlı olarak alınabilecek bir tedbir olan işlemin dayanağı olan KHK'nın geçerliliğini kaybettiği; atfedilen ve işlendiği zaman yasal faaliyetler olan tüm delillerin, meslekten ihracından sonra toplandığı, ihraç kararından önce elde edilmiş herhangi bir somut delilin gösterilmediği, dava konusu kararlarda ve KHK'da belirtilmediği hâlde temyize konu kararda, demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal gerekçesinin yer alması nedeniyle Dairenin tarafsızlığını kaybettiği; ByLock delilinin usulüne uygun olarak temin edilmediğinden yasal delil olarak kabul edilemeyeceği, ByLock uygulamasına yönelik soruların cevaplarını içeren bilirkişi raporu alındıktan sonra karar verilmesi gerektiği, hiçbir zaman bu programı indirip kullanmadığı, haklarında soruşturma yapılan başka yargı mensuplarına ait olduğu iddia edilen yazışmaların aleyhine suç delili olamayacağı, örgütün amaçları doğrultusunda hareket ettiğine dair dosyada hiçbir delil olmadığı, tam aksine örgütün aldığı kararların aleyhine seçimlerde oy kullandığına dair delillerin mevcut olduğu; 2012 yılında örgütün organizasyonu ile … Dershanesine gittiği iddiasının gerçek dışı olduğu, varsayımlarla ve kanaat ile bu iddianın doğruluğunun kabul edilemeyeceği; itirafçı tanık/sanık ifadelerinin hukuki değerinin olmadığı, yasa dışı delil niteliğinde olduğu; temyize konu kararda, tanıkların soruşturma aşamasında alınan ifadelerine yer verildiği fakat kovuşturma aşamasında duruşmada alınan ve lehine olan beyanlarına hiç değinilmediği, FETÖ/PDY terör örgünün hiçbir faaliyetini desteklemediği gibi, hiçbir organizasyonuna da katılmadığı, tanık beyanları bir bütün olarak ele alındığında aleyhe değil, lehe delil olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, aleyhe delil olarak değerlendirilmesinde hukuki isabet bulunmadığı; HSK'nın FETÖ mensubu olduğu iddia edilen üyelerinin gündeme getirmesi ile örgüt kontenjanından Danıştay üyeliğine seçilmiş olduğu hususunun doğru olmadığı, başarılı çalışmaları nedeniyle bu göreve seçildiği; mahkumiyet kararının, meslekten ihraç edildiği tarihten çok sonra ortaya çıktığından, daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, Daire kararında dayanılan tüm delillerin meslekten ihraç edildiği tarihten sonra elde edildiği, aynı suçlama ve faaliyetlere dayalı olarak hapis cezasına mahkum edildiğinden non bis in idem ilkesi gereği dava konusu işlemin iptalinin gerektiği; Danıştay Beşinci Dairesinin kanunla önceden kurulmuş, bağımsız ve tarafsız mahkeme niteliklerine sahip olmadığı, adil yargılanma hakkının gereklerine aykırı olarak verilen temyize konu kararın bozulması gerektiği, 667 sayılı KHK'nın yayınlanması ile yaşanan ve tamamlanan ihlallerin giderilmesi gerekirken, bunların hiçbiri yapılmadığı için Anayasa ve AİHS'de korunan birçok hak ve özgürlüğün ihlal edildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/04/2021 tarih ve E:2017/7242, K:2021/1257 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi