
Esas No: 2016/6071
Karar No: 2017/7712
Karar Tarihi: 04.12.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6071 Esas 2017/7712 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."un gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirkete ait inşaatta kullanılan davalıdan satın alınan dış cephe sıva malzemesinin yeşillenmeye neden olduğunu, davalıya durum bildirilmiş ise de, görüşmelerden netice alınamadığını, Mersin 2.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan delil tespitinde, kullanılan malzemedeki PH değerinin düşük olması sebebiyle yeşillenmenin meydana geldiğinin belirlendiğini, boyama yapılarak dahi sorunun giderilemediğini, zararın taşınmazın satışında olumsuz etkisi olduğunu ileri sürerek, mevcut durumun giderilmesi için gerekli olan masraf 8.250 TL, inşaatta meydana gelen değer kaybı 250 TL, sıvanın bozulmasından doğan zarar 1.500 TL olmak üzere, şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı, 18/04/2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile inşaattaki mevcut durumun giderilmesi için talep ettiği tutarı 216.566,22 TL arttırarak 224.816,22 TL "ye çıkarmış, toplam 226.566,22 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, inşaatın küçük bir kısmında yeşillenme olmuş ise de, bu durumunun davacının süresi geçtikten sonra ve uygun olmayan hava koşullarında astar ve boya uygulaması yapmasından kaynaklandığını, malda ayıp bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava ticari satıma konu maldaki ayıptan doğan zararın tazminine yönelik olup, malzemenin ayıplı olduğunun bilirkişi incelemesiyle sabit olduğu, itiraz üzerine düzenlenen 27/06/2014 havale tarihli ek raporun hükme esas alınmaya elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu gerekçeleriyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; 112.408,11 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu miktarın 8.250 TL"sine dava tarihinden itibaren , 104.158,11 TL"sine ıslah tarihi olan 19/04/2012 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı şirketin inşa ettiği yapıda kullandığı hazır sıva malzemesinin ayıplı olduğu iddiasıyla gerçekleşen zararın satışı gerçekleştiren davalıdan tahsilini amaçlayan bir davadır. Davacı uygulama yapılan sıvanın bazı yerlerinde yeşillenme olduğunu ileri sürerek ayıp iddiasını bu vakıaya dayandırmış ancak alınan bilirkişi raporlarında bu yeşillenme vakıasının toplam sıvalı alanın yüzde kaçında görüldüğü ve bunun sebepleri üzerinde durulmamıştır. Ayrıca mahkemece, dava açıldıktan sonra alınan 2 ayrı bilirkişi raporundaki çelişkiyi gidermek için 3.bilirkişi kurulundan rapor alınmış ancak, 3.bilirkişi raporunun yeterli görülmemesi üzerine geriye dönüp 2.bilirkişi heyetinden ek rapor almıştır. Bu husus tahkikat usulüne uygun olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kurulundan tarafların maddi vakıa ile ilgili tüm iddia ve savunmalarını irdeleyen bir rapor almak ve davacının binasındaki sıva imalatındaki hataların davalı tarafından satılan hazır sıva malzemesindeki ayıptan mı, hazır sıva uygulamasından mı kaynaklandığının saptanmasıdır. Ayrıca davalı davaya cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunmamış ise de, müddeabihin ıslah ile arttırılması üzerine, ıslah ile arttırılan kısma yönelik olarak süresinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6172 Sayılı TTK"nın 23/4.maddesi uyarınca tacirler arasındaki ticari satışlarda zamanaşımı süresinin 6 ay olduğu belirtilmiş olup mahkemece ıslah ile arttırılan kısım yönünden davalının zamanaşımı def"inin bu hüküm gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken cevap süresi içinde zamanaşımı def"inde bulunulmadığı gerekçesiyle davalının 2. zamanaşımı def"inin reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.350,00"er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak bir diğerine verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.