Esas No: 2021/3787
Karar No: 2022/1305
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3787 Esas 2022/1305 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/3787 E. , 2022/1305 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3787
Karar No : 2022/1305
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/06/2021 tarih ve E:2016/58952, K:2021/2056 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının 24/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi ve 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin (6749 sayılı Kanun) Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir. istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 16/06/2021 tarih ve E:2016/58952, K:2021/2056 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 9 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"ndan, davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dahil olduğu ve … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla; yine … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, üniversitede yurtta belletmenlik yaptığına, üniversite döneminde örgüte ait yurtta kaldığına, 2014 HSK seçimlerinde örgütün sözde bağımsız adayı için oy istediğine, hakim-savcı adaylığı döneminde örgüte ait evde kaldığına, hakimlik ve savcılık sınavlarına çalışma evinden sorumlu olduğuna, hakim ve savcı adaylarının sorumlusunun yardımcısı olduğuna ve diğer hususlara yönelik tanık ifadelerinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında işlem yapılan kişilerle yaptığı görüşmeleri içerir HTS kayıtları ile ikametgahında yapılan aramada bulunan kitap ve diğer eşyalarla ilgili tespit, davacı hakkında yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, savunma hakkının kısıtlandığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, Daire kararında, Anayasa'ya aykırılık iddiasının neden ciddi görülmediğine ilişkin gerekçeye yer verilmediği, 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu, Daire kararının haklı ve yeterli gerekçeden yoksun olduğu, savunması alınmadan meslekten çıkarma kararının verildiği, olağanüstü hal döneminde olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirlerin alınabileceği, meslekten çıkarma kararının verildiği tarihte FETÖ'nün silahlı terör örgütü olduğuna dair herhangi bir yargı kararı bulunmadığı, görevini yaparken tarafsız hareket etmediği, bir örgüt veya yapıdan talimat aldığı hususunun somut olarak ortaya konulamaması nedeniyle dava konusu işlemin orantısız olduğu, meşru bir amacının bulunmadığı, 667 sayılı KHK'nın 3. maddesinde yer verilen "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının muğlak olduğu, ByLock uygulamasını kullanmadığı, Daire kararında belirtilen hususun da kullanmak değil yüklemek olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından, söz konusu uygulamanın yüklenmesi ile kullanımın sabit olmayacağına karar verildiği, dosyaya sunulan ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağının kendisine ait olmadığı, ByLock delilinin hukuka aykırı olarak elde edildiği ve delil olarak kullanılamayacağı, meslekten çıkarma kararının tesis edildiği tarihte ByLock delilinin mevcut olmadığı, sonradan ortaya çıkan bu iddianın meslekten çıkarma kararına dayanak teşkil etmeyeceği, aleyhinde beyanda bulunan tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler olduğu, söz konusu ifadelerin menfaat vaadinde bulunmak suretiyle alındığı, bu nedenle hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, mesleğe başladıktan kısa bir süre sonra uluslararası alanda dahi faaliyet gösteren YARSAV'a üye olmasının hayatın olağan akışına uygun ve olumlu bir davranış olduğu, bu durumun aleyhine delil olarak kullanılmasının hukuka aykırı olduğu, ikametgahında yapılan aramada bulunan kitap ve diğer eşyaların delil değerinin bulunmadığı, meslekten çıkarma kararından önce telefonda görüştüğü kişilerin hiçbirisinin o tarihler itibarıyla FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında soruşturma geçirmediği, hakkındaki mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, suç ve cezada kanunilik ilkesinin, masumiyet karinesinin, ayrımcılık yasağının, yaşam hakkının, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının, bağımsız ve tarafsız mahkeme hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 16/06/2021 tarih ve E:2016/58952, K:2021/2056 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.