10. Hukuk Dairesi 2019/3173 E. , 2020/832 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmadan sonra ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddine;
2-Dava; 24.10.1998 tarihli iş kazasında, sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Kanunun yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir. Peşin değer, gelecekte ödenecek gelirlerin, yaş, kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan tutarını ifade etmekte olup, Kurum iş kazası ya da meslek hastalığı ile malullük sonucu sigortalılara ve bunların ölümü halinde hak sahiplerine yaptığı her türlü ödemelerle bağlamış bulunduğu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerini, zarara sebep olan işveren ya da üçüncü kişilere rücu etmektedir. Kurumun, sigortalı veya hak sahiplerine bağladığı ilk peşin sermaye değerli gelirden fazlasını isteme hakkı bulunmadığı gibi, Kurumun ödemediği veya ödemeyecek olduğu gelir kesimini rücuan isteyemeyeceği yönü de, tazmine yönelik davada gözetilmesi gereken genel ilkeler arasında bulunmaktadır. Eldeki dava dosyası incelendiğinde iş kazasına uğrayan sigortalı ...’un %35,2 sürekli iş göremezlik derecesine göre gelir bağlandığı, Adli Tıp Genel Kurulunun 12.04.2012 raporuyla sigortalının sürekli iş göremezlik derecesinin %20 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre mahkemece öncelikle sürekli iş göremezlik oranındaki değişikliğin azalma ile mi, yoksa baştan itibaren mi olduğu Adli Tıp Kurumundan sorularak, anılan esas usulüne göre belirlenip davalının sorumlu olduğu ilk peşin sermeye değeri belirlenmelidir. Bir önceki bozma kararında da belirtildiği üzere mahkemece belirlenen kusur oranlarında bir isabetsizlik bulunmamasına karşın, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilerek, davalının tazmin ile sorumlu olduğu miktar belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 06.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.