Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4478 Esas 2018/3271 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4478
Karar No: 2018/3271
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4478 Esas 2018/3271 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4478 E.  ,  2018/3271 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, 628 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazda ortaklığın mümkünse aynen taksim, değilse satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı Kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Aynı Kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Kısıtlanan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetini haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabilir. Ancak, davalının kısıtlı olduğunun mahkemece öğrenilmesi halinde re"sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekir.
    Somut olaya gelince; dosya içerisindeki ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 06.10.2011 tarih ve 2011/1143 Esas, 2011/1404 Karar sayılı kararıyla davalılardan ..."in kısıtlandığı, vasi olarak kendisine davalılardan ..."un atandığı, vasisinin görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği iddiası ile vasi olarak diğer davalı ... Öğütken"in atanması istemiyle... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1143 Esas sayılı dosya ile açılan davanın derdest olduğu, davalı ..."in vasisi de davada taraf olduğundan aralarında çıkar çatışması meydana geldiği görülmektedir. Bu durumda, kısıtlı ... bu davada temsil etmek üzere bir kayyım tayin edilmesi ve husumetin kayyıma yöneltilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.