12. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/12521 Karar No: 2008/15023 Karar Tarihi: 14.07.2008
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2008/12521 Esas 2008/15023 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2008/12521 E. , 2008/15023 K.
"İçtihat Metni"
ESAS NO : 2008/12521 KARAR NO : 2008/15023 MAHKEMESİ : Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/04/2008 NUMARASI : 2007/48-2008/91
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve borca itiraz etmiştir. Konu ile ilgili İİK.nun 170/3.maddesinin göndermesiyle aynı Kanunun 68/a maddesi ve HUMK.nun olaya uygulanması gerekli 309/4.maddesinde açıklandığı üzere; (imza incelemesinin bilirkişi tarafından yapılmasına karar verilmesi halinde) borçlunun uygulamaya elverişli imzasının bulunamadığı hallerde adı geçene hakim huzurunda yazı yazdırılacağı ve imza attırılacağı ifade edildikten sonra, inkar edene yazdırılacak ibarelerin bilirkişi tarafından hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır. (Prof Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü 2. cilt sf. 2092) Somut olayda Mahkemece, borçlu vekiline müvekkilinin örnek imzalarının bulunduğu resmi yerleri bildirip buralardaki belge asıllarının celbi konusunda belirtilen gerekli masrafları yatırması için kesin süre verildiği ve kesin süreye riayet edilmemesi nedeniylede itirazın reddi yolunda hüküm kurulduğu görülmektedir. Senette ki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.( HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı) Bu nedenle yukarıda açıklanan şekilde borçluya kesin süre verilmek suretiyle sonuca gidilemez. O halde Mahkemece borçlunun imzaya ve borca itirazı yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.07.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.