Silahlı terör örgütüne yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5186 Esas 2020/6541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/5186
Karar No: 2020/6541
Karar Tarihi: 17.12.2020

Silahlı terör örgütüne yardım etme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5186 Esas 2020/6541 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Silahlı terör örgütüne yardım etmek suçundan yargılanan bir kişinin, kendisinin seçtiği bir avukatı olmadığı gibi re'sen bir avukat da atanmadığı belirtiliyor. Bu durumun, adil yargılanma ilkesine aykırı olduğu ve savunma hakkının kısıtlanmasına yol açacağı vurgulanıyor. Ayrıca, kabul edilen ve uygulanan bazı hususların kanuna aykırı olduğu belirtiliyor. Bu nedenlerle, mahkumiyet hükmü bozuluyor.
Kanun maddeleri:
-TCK 220/7
-TCK 314/3
-TCK 314/2
-TCK 220/7
-TCK 62
-TCK 53
-TCK 58/9
-3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri
-CMK 150. maddesi 2 ve 3. fıkraları
-CMK 156. madde
-CMK 188/1
-CMK 197/1
-CMK 289/1-a-e
-3713 sayılı Kanunun 17/1. maddesi
-5275 sayılı Kanunun 107/4 ve 108. maddeleri
-TCK 58/9
-5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
-1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
16. Ceza Dairesi         2020/5186 E.  ,  2020/6541 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne yardım etme
    Hüküm : TCK"nın 220/7 ve 314/3. maddeleri yollamasıyla
    TCK"nın 314/2, 220/7, 62, 53, 58/9, 3713 sayılı
    Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    1)Silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan tutuksuz olarak yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütüne yardım etme” suçunun niteliği dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun anlaşılması karşısında, Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2)Kabul ve uygulamaya göre de;
    a)Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "27.04.2009" olarak yazılmaması,
    b)Temel cezanın 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin fıkra belirtilmeksizin aynı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesi,
    c)Tayin olunan temel cezanın TCK"nın 220. maddesi 7. fıkrası uyarınca indirilmesinden sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi gereğince artırım yapılması gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması,
    d)Ancak örgüt mensubu suçlu hakkında uygulanabilen ve 5237 sayılı TCK"nın 6/1-j maddesinde tanımlanıp tahdidi olarak sayılan; suç örgütü kuran, yöneten, örgüte katılan/üye olan veya örgüt adına suç işleyenlerden olmadığı için örgüt mensubu sayılmayan, hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden sanık hakkında verilen cezanın 3713 sayılı Kanunun 17/1. maddesi delaleti ile 5275 sayılı Kanunun 107/4 ve 108. maddeleri gereğince infaz edilmesi gerekmekte ise de şartları oluşmadığı halde TCK"nın 58/9. maddesinin tatbik edilmesi,
    Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.