20. Ceza Dairesi 2018/4214 E. , 2018/5917 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarihli ve 2016/788 esas, 2017/1094 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/05/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 17/03/2015 tarihli ve 2015/42076 soruşturma, 2015/955 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 31/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 10/04/2015 tarihinde Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 22/04/2015 tarihli çağrı yazısının 13/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, 20/05/2015 tarihinde Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, hastanenin 19/11/2015 tarihli yazısında şüphelinin hastaneye başvurmadığının bildirildiği, uyarılmasına karar verildiği, 11/12/2015 tarihli uyarı yazısının 04/02/2016 tarihinde tebliğ edildiği, uyarı tebliğine rağmen müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak 31/03/2016 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun kapatma kararının sanığın mernis adresinde aynı konutta oturan annesi imzasına 21/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatta sanığın askerde olduğu hususunun belirtildiği,
3- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 13/05/2016 tarihli ve 2015/42076 soruşturma, 2016/22006 esas sayılı iddianame ile sanık hakkında kamu davası açıldığı,
4- Kanun yararına bozmaya konu Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarihli 2016/788 esas ve 2017/1094 sayılı kararı ile; denetimli serbestlik işlemleri için sanığa usulüne uygun tebligat yapılmadığı, tebligatta asker olduğunun şerh edilmesine rağmen bu hususun araştırılıp, gerekirse denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin askerlik sonuna ertelenmesi hususunda bir değerlendirme yapılmadan dosyanın kapatıldığı gerekçesiyle “Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17/03/2015 tarih ve 2015/955 sayılı kararıyla TCK"nın 191/2-3-4. maddeleri gereğince verilen denetimli
serbestlik kararının kaldığı yerden devamına” karar verildiği, kararın 15/06/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/03/2015 tarihli ve 2015/42076 soruşturma, 2015/955 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/05/2016 tarihli ve 2015/42076 soruşturma, 2016/22006 esas, 2016/18687 iddianame sayılı kamu davasının açılması üzerine sanığa yapılan tebligatların usulsüz olduğundan bahisle denetimli serbestlik kararının kaldığı yerden devamına ilişkin Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2016/788 esas, 2016/1094 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında geçerli tebligat işlemleri yapılarak müracaat etmesi halinde denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen denetimli serbestlik kararının kaldığı yerden devamına şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/05/2017 tarihli ve 2016/788 esas, 2016/1094 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” biçiminde düzenlemenin yer aldığı, yine aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." biçiminde düzenlemenin yer aldığı, bu düzenlemeler ile hüküm çeşitlerinin kanunda sınırlı olarak sayıldığı, somut olayda mahkemece, kamu davasında durma kararı verilerek, şüpheliye usulüne uygun şekilde yeniden tebligat yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerektiği anlaşılmıştır.
D)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasında durma kararı verilerek, şüpheliye usulüne uygun şekilde yeniden tebligat yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya
devamla hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden Kanun"da düzenlenmeyen “denetimli serbestlik kararının kaldığı yerden devamına” şeklinde karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; Ankara 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/05/2017 tarihli ve 2016/788 esas, 2017/1094 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.