21. Hukuk Dairesi 2017/2227 E. , 2018/7777 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının 25.05.2000-15.10.2012 tarihleri arasında davalı apartman işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı ... Apartmanı Yöneticiliği vekili; davacının apartman görevlisi olmadığını, asıl çalışan kişinin davacının eşi ... olup, davacı ile ailesinin apartmanın kapıcı dairesinde kiracı olarak oturmaya başladığını, davacının eşine kapıcılık işlerinde yardımcı olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Kurum vekili; davacının çalışmaları bakımından Kurum kayıtlarının esas olduğunu, ileri sürülen iddiaların Kurum kayıtlarına eş değerde belgelerle kanıtlanması gerektiğini, davacının çalışma iddialarının salt tanık anlatımlarına dayalı olarak kanıtlanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda, istek gibi davanın kabulüne karar verilmiştir
İstinaf başvurusu :
Davalı Kurum ve işveren vekilleri; Kurum kayıtlarının aksine soyut tanık beyanı ile sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu ; Kurum denetmeni tarafından düzenlenen 20.12.2013 tarihli raporunda, davacının 15.10.2011 tarihi itibariyle davalıya ait apartmanda çalıştığının belirlendiği, 15.10.2011 tarihi itibariyle çalışmaların hizmet cetveline işlendiği, davacı tanıkları ... ve ..."in komşu apartmanda uzun yıllar oturdukları ve davacının, davalı apartmanda 2000 yılından itibaren kapıcılık yaptığını beyan ettikleri, davacının eşi ..."ın başka işlerde sigortalı olarak çalıştığı ve belli bir dönem Bağ-Kur sigortalısı olduğu, apartmandaki kapıcılık faaliyetlerinin davacı tarafından yapıldığı, davacının davalıya ait apartmanda 25.05.2000-15.10.2011 tarihleri arasında kesintisiz olarak fiili çalışmasının ispatlandığı, kişilerin sosyal güvenlik hakkının gerçekleşmesini güvence altına almak için gerekli işlemleri yapmakla yükümlü olan Sosyal Güvenlik Kurumunun bu görevi yerine getirmemesi nedeniyle işverenin sigortalılık işlemlerini yapmamış olmasının olumsuz sonuçlarının davacıya yüklenemeyeceği, davacının davalı apartmanda 25.05.2000-15.10.2011 tarihleri arasında çalıştığının aksini gösterir herhangi bir kanıt yok iken davacıyı sosyal güvenlik hakkından mahrum bırakacak uygulamaların Anayasa"nın 12 ve 60.maddelerine, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"nin 22.maddesine ve Ekonomik Sosyal Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme"nin 9.maddesine, 5510 sayılı Yasa"nın 92.maddesine aykırı olduğu gerekçeleri ile incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri, istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/9. maddeleridir.
Bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Yasanın kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmasının konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu madde 288’de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Yasa’nın madde 3 B ve D’de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının davalı apartman işyerinden kapıcı olarak çalıştığı iddiasıyla ilgili olarak Kuruma bildirim yapılmadığı, davalıya ait apartman işyerinin 15.10.2011 tarihinde yasa kapsamına alındığı, tanık dinlenildiği, komşu apartman sakinlerinin davacının çalışmasını doğrular beyanda bulundukları, kat maliklerinin ise davacının eşinin çalışmasının olduğunu belirtmiş olup, davacı ve davalı tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeksizin ve kabule göre de davacının çalışmasının part-time olup olmadığı hususunda yeteri kadar araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeksizin ve apartmanın kaç daireden oluştuğu, ısınma sisteminin ne olduğu hususları araştırılmaksızın ve davacının çalışmasının günün belirli saatlerine hasredilip hasredilmediği hususları irdelenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Yapılacak iş, dinlenen tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek, gerekirse mahkemece res’en seçilecek komşu apartman kapıcıları ve dava konusu apartmana yakın bakkal ve apartman yöneticilerini tanık olarak dinleyerek, davacının davalıya ait işyerinde çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise tüm mesaisini davalı apartmana hasredip etmediği, davacının davalı apartmanın kapıcı dairesinde oturup oturmadığı, keza, davacının davalı apartman dışında başka bir apartmana hizmet verip vermediği ve kendisine ait işyeri bulunup bulunmadığı, davalı apartmanın büyüklüğü, daire sayısı, bahçesi olup olmadığı, varsa büyüklüğü, ısınma sistemi araştırılıp, gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak çalışmanın part-time olup olmadığı saptanarak sonucuna göre karar vermek, part-time çalıştığının kabulü halinde ise, davacının sürekli olarak bir günde kaç saat çalıştığı, giderek haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenerek, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 63. maddesi gereğince 7.5 saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç işgücüne karşılık olduğu hususu bir uzman bilirkişinin görüşü alınmak suretiyle açıkça saptamaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Davalı Kurum ve davalı ... Apartmanı Yöneticiliği vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
H)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ... Apartmanı Yöneticiliği"ne iadesine 25.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.