17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10180 Karar No: 2019/2884 Karar Tarihi: 13.03.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10180 Esas 2019/2884 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/10180 E. , 2019/2884 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; dava dışı ... İletişim A.Ş."nin vadesi geçmiş vergi borcunun bulunduğunu, borçlu şirketin kanuni temsilcisinin... olduğu, borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulünü eşi olan davalı ..."ye, onunda ..."e intikal ettirdiğini, bu devirlerin muvazaalı olduğunu beyan ile tasarrufların iptali ile alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı borçlu ... davanın reddini talep etmiştir. Davalı ... vekili müvekkilinin iyi niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; 6183 sayılı Yasanın 3. maddesi gereğince amme borçlusu olabilmek için Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince tebligat yapılması gerektiği, borçlu ..."a yasanın aradığı manada tebligat gerçekleşmediğinden kesinleşmiş bir kamu alacağından bahsedilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi olarak takdir edilmesi de hatalı olmuştur. Ne var ki, HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 3.bendindeki “23.093,54 TL“ ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “1.500,00 TL maktu“ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.