14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13744 Karar No: 2018/3252 Karar Tarihi: 24.04.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/13744 Esas 2018/3252 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/13744 E. , 2018/3252 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.08.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 827 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalıların, babaları Mehmet Kutlu’dan intikal edecek hisselerini ... 7. Noterliğinin 17.02.1997 tarih ve 4736 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını beyan ederek, dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı hisselerin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, satış bedelini almadıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Somut olayda; satış vaadi sözleşmesinde davalılar, murislerinin sahibi olduğu dava konusu 827 ada 7 parselde kayıtlı taşınmazda murislerinin hissesi olan 21/1536 hisseden hisselerine düşen kısmının satışını vaad etmişlerdir. Dosyadaki tapu kaydından, dava konusu taşınmazdaki elbirliği ortaklığının 20.02.2014 tarihinde sona erdirildiği anlaşılmakta olup, satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bu tarihte doğduğundan, on yıllık zamanaşımı süresi elbirliği ortaklığının sona erdiği 20.02.2014 tarihinde başlar. Bu itibarla davanın açıldığı 05.08.2014 tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece davanın esastan incelenmesi gerekirken, açıklanan durum gözardı edilerek zamanaşımı süresinin, sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı akit tarihinden başlatılarak yazılı gerekçelerle zamanaşımının varlığından söz edilerek davanın reddi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.