Esas No: 2017/1530
Karar No: 2022/1535
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 13. Daire 2017/1530 Esas 2022/1535 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/1530 E. , 2022/1535 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1530
Karar No:2022/1535
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Acentaları Birliği
VEKİLLERİ : Av. ..., Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kurumu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Seyahat Acentaları Birliği tarafından, 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu'ndan aldığı yetkiyle tek başına turist rehberliği sınavı açma yetkisine sahip olan Türkiye Turist Rehberleri Birliği'nin (TUREB) bu yetkisini sektördeki ticari faaliyetleri engelleyici, bozucu ve zorlaştırıcı nitelikte hiç veya gereği gibi kullanmaması nedeniyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. ve 6. maddelerini ihlâl ettiğinden bahisle yaptığı şikâyet başvurusunun anılan Kanunun 41. maddesi uyarınca reddi ile soruşturma açılmamasına ilişkin ...tarih ve ...sayılı Rekabet Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararda; 6326 sayılı Kanun ve Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği'nin 4. maddesi gereğince, turizm sektörünün ihtiyaçları ve bölgelerin rehber talepleri göz önünde bulundurularak TUREB tarafından Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde rehber ihtiyacının karşılanmasına yönelik bölgesel sertifika programı düzenlenmesinin planlandığı ve bu bölgelerden hangi dillerde rehber ihtiyacı bulunduğunun bildirilmesinin 26/01/2015 tarihli yazı ile davacı Birlikten istenildiği, davacı Birlik tarafından ...tarih ve ...sayılı yazı ile ihtiyaç duyulan dillere ilişkin bilgilendirmenin yapıldığı, bunun üzerine Trabzon, Şanlıurfa, Gaziantep ve Adana Bölgesel Rehberler Odalarının yetki çevrelerinde yer alan illerde Almanca, Fransızca, İngilizce, Arapça, Japonca, Rusça, Farsça, Yunanca, Romence, Sırpça, Slovakça, İsveççe, Çekçe, Danimarkaca, Korece, Çince dillerinde Bölgesel Sertifika Programı açılmasına karar verildiği ve bunun ...tarih ve ...sayılı yazı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bildirildiği, Bakanlığın 19/02/2015 tarih ve 33403 sayılı Bakanlık Onayı ile uygun görüldüğü, ancak planlanan sertifika programına yapılan başvurular ve alınan duyumlardan sertifika programı için belirtilen bölgelerden müracaatların yanı sıra o bölgeler dışında da kişilerin geçici olarak ikinci yerleşim yeri belgesi edindikleri ve sertifika programının tamamlanmasını müteakip ikâmetgâhlarını asıl yerleşim yerlerine aldıracakları yönündeki duyumlar üzerine TUREB Yönetim Kurulu’nun 7-8-9 Mart 2015 tarihlerinde toplanarak sertifika programının müracaat edenlerin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla ileri bir tarihe ertelenmesinin kararlaştırıldığı, ...tarih ve ...sayılı işlem ile bu hususun davacı Birliğe bildirilmesi üzerine davacı Birlik tarafından 05/06/2015 tarihli dilekçe ile 6326 sayılı Kanun'dan aldığı yetkiyle tek başına turist rehberliği sınavı açma yetkisine sahip olan TUREB’in bu yetkisini sektördeki ticari faaliyetleri engelleyici, bozucu ve zorlaştırıcı nitelikte hiç veya gereği gibi kullanmaması nedeniyle 4054 sayılı Kanunu ihlâl ettiğinden bahisle şikâyet başvurusunda bulunulduğu, akabinde anılan başvuruya ilave olarak 11/06/2015 tarihli dilekçe ile de 6326 sayılı Kanun ve Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri hakkında görüş bildirmek suretiyle söz konusu Yasa ve Yönetmelik maddeleri için ilgili sürecin TBMM ve Başbakanlık nezdinde başlatılmasının da talep edildiği, anılan başvuruların reddi ile soruşturma açılmamasına karar verilmesi üzerine davanın açıldığı;
Uyuşmazlık konusu olayda, dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davacı Birliğin, 6326 sayılı Kanuna göre rehberlik mesleğinin icrasında tek yetkili kuruluş olan TUREB'in sektörde rehber ihtiyacının karşılanması için sınav açmasının zorunlu olduğu hâlde rehber sayısının artmasının önlenmesi ve piyasaya yeni girişlerin engellenmesi amacıyla sınav düzenlemekten kasıtlı olarak imtina ettiği, dolayısıyla söz konusu eyleminin rekabeti engellediği, yine Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın oluru ile açılmış olan sertifika programını Bakanlık oluru olmaksızın ertelediği, böylece kanunen kendisine tanınan yetkiyi aştığı, bu durumun yasal olarak rehber bulundurmak zorunda bulunan seyahat acentelerinin faaliyetlerini zorlaştırdığı iddia edilerek bu konunun 4054 sayılı Kanun kapsamında incelenmesi ile birlikte mevzuata ilişkin olarak görüş bildirilerek söz konusu Yasa ve Yönetmelik maddeleri için ilgili sürecin Kurul tarafından TBMM ve Başbakanlık nezdinde başlatılmasının da talep edilmesi üzerine yapılan incelemede özetle, "TUREB'in turist rehberliği sınavı/ sertifika programı ile ilgili faaliyetlerini tamamen 6326 sayılı Kanundan aldığı yetkiyle gerçekleştirmesi ve anılan faaliyetlerin düzenleyici bir işlem niteliğinde olması nedeniyle 4054 sayılı Kanun çerçevesinde başvuruya konu iddialar hakkında TUREB'e yönelik herhangi bir işlem tesis edilmemesinin yerinde olacağı, bununla birlikte TUREB'in sertifika programını düzenlemekten kasıtlı olarak imtina etmediği, sertifika programlarının ve bu kapsamda sınav açılmasına ilişkin sürecin Bakanlık onayı ve denetimi altında yürütüldüğü sonucuna ulaşıldığı, yine Turist Rehberliği Meslek Kanunu ve Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği'ne ilişkin olarak görüş bildirmek suretiyle TBMM ve T.C Başbakanlık nezdinde herhangi bir girişimde bulunulmasına gerek olmadığı" şeklinde görüş ve kanaatine yer verildiği görülmekte olup, davacı Birliğin 05/06/2015 tarihli başvurusu açısından, TUREB'in kanunun kendisine verdiği yetki kapsamında sertifika programlarını geçici olarak ertelediği, söz konusu durumu Bakanlığa bildirmek suretiyle onayının alındığı, yine turist rehberine alımın tek yolunun sertifika programları olmadığı, üniversitelerin turist rehberliği bölümlerinin önlisans, lisans veya yüksek lisans programlarından mezun olanların sertifika programına gerek olmaksızın turist rehberi olabileceği, turist rehberi ihtiyacının da çoğunlukla bu şekilde temin edildiği dikkate alındığında Kanundan doğan yetkisini kullanan TUREB'in anılan eyleminin 4054 sayılı Kanun kapsamında incelenemeyeceği kanaatine ulaşıldığı;
Davacı Birliğin 11/05/2016 tarihli 6326 sayılı Kanunun rekabeti ihlâl eden maddelerinin Kurul tarafından yapılacak çalışmayla rekabete uygun hâle getirilerek yeniden düzenlenmesi ve konunun TBMM ve Başbakanlık nezdinde takip edilmesine yönelik talebi açısından ise, bu konudaki iradenin Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait olduğu ve ancak Kanun değişikliğine ihtiyaç olması hâlinde Kurul’un önerisinin olabileceği, davacı Birliğin şikâyet başvurusuna konu iddialarının 4054 sayılı Kanun kapsamında olmadığı, anılan başvuruların 4054 sayılı Kanunun 41. maddesi uyarınca reddi ile soruşturma açılmasına yer olmadığına dair dava konusu Kurul kararında bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı; TUREB'in serfika programını geçici olarak ertelemesine yönelik kararının iptali istemiyle açılan davada .... İdare Mahkemesi'nce ...tarih ve E:...sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması yönünde karar verildiği, dolayısıyla bu durumun 4054 sayılı Kanuna aykırı olduğunu kanıtladığı iddia edilmiş ise de, TUREB'in kanunun kendisine verdiği yetki kapsamında sertifika programlarını ertelediği ve durumdan Bakanlığı haber ederek onay aldığının dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile raporda açıkça ifade edildiği, kaldı ki erteleme işleminin Bakanlık onayı ile yapılıp yapılmadığı hususunun Rekabet Kurulu açısından değerlendirmeye konu olamayacağı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmadığı, gerekçesiz olarak ve eksik inceleme ile karar verildiği, Anayasaya aykırılık iddialarının incelenmediği, TUREB'in sertifika programının ertelenmesine ilişkin kararının Bakanlıkça onaylanmadığı, erteleme kararının iptaline karar verilmesine rağmen hâlen TUREB tarafından sertifika programının başlatılmadığı, TUREB'in Kanunla kendisine verilen görev ve yetkilerini yerine getirmediği, 6326 sayılı Kanunun rekabeti ihlâl eden maddeleri yönünden Kurul'un görüş bildirmesi gerektiği, dava konusu kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu Kurul kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi ...İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın .... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.