Esas No: 2019/4960
Karar No: 2022/1239
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 9. Daire 2019/4960 Esas 2022/1239 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/4960 E. , 2022/1239 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4960
Karar No : 2022/1239
TEMYİZ EDEN (DAVALI) :… Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacının malik olduğu İzmir ili, Karşıyaka ilçesi, … Mahallesi, … no'lu parselde kayıtlı taşınmazları nedeniyle ikmalen tarh edilen emlak (arsa) vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarını korunmasına ait katkı payı ile kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:..., K:… sayılı kararıyla; Emlak Vergisi Kanunu'nun 12. maddesi ile "Arsa Sayılacak Arazi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararı”na göre, bir arazinin ilgili belediye tarafından parsellenmesi durumunda, arsa olarak vergilendirilmesinin yasa gereği olduğu, parsellenmemiş araziler yönünden ise belediye ve mücavir alanları içinde yer alanlardan imar planlarında iskan sahası olarak ayrılanların arsa sayılacağı, iskan sahası içinde yer almayanların ise ancak fiilen meskun halde bulunması ve belediye hizmetlerinden yararlanması durumunda arsa sayılacağı, bununla birlikte parsellenmemiş arazide, tarımsal faaliyet yürütülmekte ise arsa sayılmayacakları ve bu arazilerin zirai faaliyette kullanılıp kullanılmadığın yoklama ile tespit edilmesi gerektiği belirtildikten sonra, ara kararına cevaben davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden; vergisi ihtilaflı taşınmazın 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi uyarınca uygulama gördüğü, toplam 14.460 m² iken 8.430 m²'sinin plan kapsamına alındığı ve dört farklı ada da muhtelif sayılı parsellerin oluştuğu, kalan 6.030 m²'nin ise düzenleme sahası dışında kaldığı ve … sayılı parsel olarak devam ettiği, 28/11/2018 tarihli ara kararına cevaben davalı idare tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden ise; dava konusu tarhiyatın düzenleme sahası dışında kalan 6.030 m² üzerinden yapıldığı, imar yolunun da bu kısımdan geçtiği anlaşıdığından, dava konusu tarhiyatların yapıldığı 6.030 m² alanın uygulama dışında bırakıldığı ve davalı belediyece parselasyon işlemi yapılmadığı anlaşıldığından, 1319 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 2. fıkrası kapsamında arsa olarak vergilendirilmesinin mümkün bulunmadığı, anılan Bakanlar kurulu kararı uyarınca arsa olarak vergilendirilmeleri için taşınmazların zirai faaliyette kullanılmadıklarının bir yoklama ile tespit edilmesi zorunlu olmasına rağmen dava konusu tarhiyatlar yapılmadan önce bu şartın yerine getirilmediği görüldüğünden, bu kapsamda da arsa olarak vergilendirilmesi hukuka aykırı olduğu, kaldı ki taşınmazın üzerinden yol geçmesi sebebiyle tamamının davacı tasarrufu altında olmadığı dikkate alındığında, tasarrufu fiilen kısıtlı olmasına rağmen dava konusu tarhiyatlar gerçekleştirilirken bu hususun gözetilmemesin de ayrıca hukuka aykırılık teşkil ettiği, Davalı idare vekili tarafından 16/02/2018 tarihli tutanak ile taşınmazlarda zirai faaliyetin bulunmadığının tespit edildiği ileri sürülmüş ise de, dava konusu tarhiyatların 2012 ila 2017 dönemlerine ilişkin olmasına rağmen tutanağın 16/02/2018 tarihinde tutulduğu ve ancak bu tarih için tespit içerdiği, tarhiyat dönemleri yönünden bir tespitin bulunmadığı, üstelik tarhiyatlar gerçekleştirildikten ve dava konusu edildikten sonra adrese gidilerek tespit yapıldığı görüldüğünden, bu savunmaya itibar edilmediği, vergi ziyaı cezası yönünden ise; Emlak Vergisi Kanunu'nda, 09.04.2002 tarihinden itibaren beyanname verme zorunluluğu yerine verginin idarece tarh edileceği kuralı benimsenerek 213 sayılı Kanun'un 341. maddesinin vergi ziyaı için aradığı ön koşul olan mükelleflere yüklenen vergi ile ilgili bir ödev niteliğindeki beyan esası kaldırıldığından ve vergi ziyaı cezası kesileceğine dair bir hükme de yer verilmediğinden, 2002 yılı ve sonraki yıllarda yapılan vergilendirmeler için vergi ziyaı cezası kesilmesi olanağı bulunmadığından, davacı adına vergi ziyaı cezası kesilmesinde bu yönüyle de hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, vergi ziyaı cezalı tarhiyatın kladırılmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve kararın kaldırılmasını gerektiren başka bir neden bulunmadığı belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında Y koşullu konut adası ve imar yoluna isabet ettiği, 83/6122 sayılı Arsa Sayılacak Arazi Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen koşulları taşıdığı ve arsa vasfında olduğu, davacı tarafından zirai faaliyette kullanıldığının ispat edilemediği iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kabulüne ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K: … sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz isteminde bulunandan, 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.