20. Ceza Dairesi 2018/2156 E. , 2018/5910 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki, İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/05/2017 tarihli, 2017/66 esas ve 2017/423 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 22/03/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1-Sanık hakkında “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30/12/2013 tarihli 2013/120716 soruşturma, 2013/47340 esas ve 2013/21224 sayılı iddianamesi ile TCK’nın 191/1-2 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Yapılan yargılama sonucunda ; İzmir 14.Sulh Ceza Mahkemesi’nin 21/04/2014 tarihli 2014/31 esas ve 2014/365 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 05/05/2014 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği ve infazı için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
3-İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 13/05/2015 tarihli çağrı yazısının 26/05/2015 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, 10 günlük süre içerisinde müdürlüğe başvurmaması nedeniyle evrakın kapatılarak müdürlüğün 07/08/2015 tarihli yazısı ile İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
4-İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/01/2016 tarihli 2015/693 esas ve 2016/2 karar sayılı kararı ile sanığın TCK’nın 191/1, 192/3 ve 62.maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve CMK’nın 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 15/01/2016 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
5-Sanığın 29/02/2016 tarihi ve sonraki tarihlerde işlediği “seyirden yasaklı kişinin kanunda belirtilen şekilde kolluk kuvvetine müracaat etmemesi” suçu nedeniyle İzmir 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 27/12/2016 tarihli 2016/716 esas ve 2016/845 karar sayılı ilamı ile adli para cezası ile cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği,
6-İhbar üzerine kanun yararına bozmaya konu; İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/05/2017 tarihli 2017/66 esas ve 2017/423 sayılı kararı ile ; 06/01/2016 tarihli 2015/693 esas ve 2016/2 karar sayılı hükmün açıklanmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeden 17/07/2017 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
. “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak suçundan sanık ..."in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/2. maddesi gereğince denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına dair İzmir 14. Sulh Ceza Mahkemesinin 21/04/2014 tarihli ve 2014/31 esas, 2014/365 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/1, 192/3 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/01/2016 tarihli ve 2015/693 esas, 2016/2 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine hakkındaki hükmün açıklanması ile 5237 sayılı Kanun"un 191/1, 192/3 ve 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/66 esas, 2017/423 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/1717 esas, 2015/33429 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligatın yapılması ve sanığın başvuruda bulunmaması üzerine, yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için sanığa "önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar edeceği nazara alındığında, somut olayda İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün çağrı kağıdının 26/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin tebliğe rağmen denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmediği bildirilmiş; ancak tek başına bu durumun ise ısrar olarak kabulünün mümkün bulunmadığı anlaşıldığından denetime uymamakta ısrar şartının gerçekleşmediği hususu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilerek 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/66 esas, 2017/423 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi :
Yapılan incelemede;
Sanığa, 10 gün içinde İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği uyarısını içeren çağrı kağıdının usule uygun şekilde tebliğ edildiği, sanığın müdürlüğe başvuruda bulunmadığı, ancak, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta "ısrar etmiş sayılacağı" uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata karşın başvuruda bulunmaması halinde sanığın yükümlülük ihlalinden söz edileceği, somut olayda hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce çıkarılan çağrı yazısına karşın 10 gün içinde Müdürlüğe başvurmamasının tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeni ile mahkemece 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, hükmün açıklanmasına karar verilmesi, kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
İzmir 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 03/05/2017 tarihli ve 2017/66 esas, 2017/423 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
12/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.