22. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6561 Karar No: 2011/860
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6561 Esas 2011/860 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, bir işçinin taşeron şirket aracılığıyla çalıştığı bir A.Ş.'nin işyerinde çalıştığı sırada iş akdinin sonlandırılması üzerine açtığı davaya ilişkindir. Mahkeme, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içinde davacının dava açmaması nedeniyle davayı reddetmiştir. Ancak temyiz başvurusu üzerine Yargıtay, davacının iş sözleşmesinin gerçek işveren olan A.Ş. ile olduğunu, alt işveren olan taşeron şirketin işçisi değil işveren olduğunu ve feshin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesine uygun olup olmadığı veya muvazaaya dayanılıp dayanılmadığı hususlarının araştırılmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6 maddesi, alt işverenin asıl işveren tarafından yasal hakların kullanımında eşit kabul edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Muvazaaya dayanma ise sözleşme hükümlerinin gerçek durumu yansıtmaması hali olarak tanımlanır.
22. Hukuk Dairesi 2011/6561 E. , 2011/860 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi TARİHİ : 28/07/2011 NUMARASI : 2011/385-2011/533
Davacı vekili, 02.09.2005 tarihinden 31.03.2010 arası asıl işveren ...A.Ş."nin işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesini taşeron şirket olan ...Ltd Şti. tarafından iş akdine son verildiğini, gerçek işverenin ...olduğunu belirterek feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının davalı şirketin bakım onarım işini alan...Ltd Şti işçisi olduğunu, söz konusu şirket tarafından ihale süresinin bitim süresi olan 31.03.2011 tarihinde çıkışının yapıldığını, davanın fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, “davacıya feshin 21.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının davasının 08.04.2011 tarihinde açtığı, 1 aylık hak düşürücü sürenin gözetilmediği, bu süre geçirildikten sonra davanın açıldığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davalı işverenin gerçek işvereni olduğunu, davalı şirket ile... Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, alt işverene verilen bakım onarım işinin davalı şirketin asıl işi olduğunu, feshin 31.03.2011 günü gerçek işveren olarak davalı şirket tarafından yapıldığını iddia etmiştir. Mahkemece dava dışı... Ltd Şti. tarafından 21.12.2010 tarihinde yapılan fesih bildirimine göre davanın 1 aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de, davalı şirket ile dava dışı ...Ltd Şti. arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2 maddesine uygun olup olmadığı,muvazaaya dayanıp dayanmadığı hususu araştırılmamıştır. Davalı işveren ile dava dışı .... Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanununun 2/6 maddesine uygun olup olmadığı veya muvazaaya dayanıp dayanmadığının tespiti bakımından uzman bir bilirkişiden rapor alınarak dosya içeriği ile birlikte yeniden değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine 20.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.