Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3624
Karar No: 2018/3242
Karar Tarihi: 24.04.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/3624 Esas 2018/3242 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu taşınmazın paydaşı olan davalı ...’nun kızı olduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmazda bulunan binanın üstüne bina yaptığını ve müvekkilinin yaptığı binanın değerinin zeminin değerinden açıkça fazla olduğunu belirterek, dava konusu taşınmazın 818,67 m2’lik kısmının müvekkili adına tescil edilmesini ya da yapı ve işçilik bedeli karşılığında şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava TMK’nın 724. maddesine dayanan temliken tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddi doğru bulunmuştur. Ancak, davacının ikinci kademede yapı ve işçilik bedeli istemi bulunduğundan ikinci kademedeki bu istemi hakkında dosya içerisindeki kanıtlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Davacının davasının kabulü ile 10.000-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2017/3624 E.  ,  2018/3242 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.01.2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil veya tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava TMK’nın 724. maddesine dayanan temliken tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 1484 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olan davalı ...’nun kızı olduğunu, adı geçen davalının istemiyle ve iyi niyetle dava konusu taşınmazda bulunan binanın üstüne bina yaptığını, müvekkilinin yaptığı binanın değerinin zeminin değerinden açıkça fazla olduğunu beyan ederek, dava konusu taşınmazın 818,67 m2’lik kısmının müvekkili adına tesciline, mümkün olmaması halinde yapı ve işçilik bedeli karşılığında şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davacının kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 29.03.2016 tarih, 2015/17791 Esas - 2016/3751 Karar sayılı ilamın ile ve “Somut uyuşmazlıkta, kargir ev ve elma bahçesi niteliğindeki 11.456 m2 yüzölçümlü 1484 parsel sayılı taşınmazda davalılar 1/3"er pay malikidirler. Keşif sırasında dinlenen taraflar tanıklarınca, taşınmazda bulunan binanın üst katının davacı tarafından imal edildiği belirtilmiştir. Hükme esas alınan inşaat ve ziraat bilirkişi kurulunun 14.05.2014 günlü raporunda da tarım arazisi niteliğindeki taşınmazda bulunan binanın üst katının dava konusu olduğu saptanmıştır. TMK’nın 724. maddesinde başkasının arazisi üzerine bina yapımından söz edilmiş, varolan bir bina üzerine ilave kat yapılması maddede yer almamıştır. Bu nedenle, varolan bir binanın üstüne kat ilave edilmesi davacının TMK’nın 724. maddesinde tanımı yapılan hakkı sağlamaz. Dolayısıyla, davacının tapu iptali ve tescil isteminin kabulü doğru görülmemiştir. Ancak, davacının ikinci kademede yapı ve işçilik bedeli istemi bulunduğundan ikinci kademedeki bu istemi hakkında dosya içerisindeki kanıtlar değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddi ile ikinci kademedeki isteminin değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
    Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmasızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür.
    Somut olayda; gerekçeli kararda, “1-Davacının davasının kabulü ile 10.000-TL maddi tazminatın davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine” ibaresine yer verildiği halde 24.03.2017 tarihli duruşmada tefhim edilen kısa kararda, “1-Davacının davasının kabulü ile 10.000-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği, tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana geldiği anlaşılmış olup; bu husus kararın infazında tereddüt oluşturacağından gerekçeli karar ile tefhim edilen kısa karar arasındaki çelişki giderilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi