Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4949
Karar No: 2019/15769
Karar Tarihi: 31.10.2019

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/4949 Esas 2019/15769 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından yargılanan sanıkları değerlendirdi. Müştekinin katılma talebi kabul edildi ve suçtan zarar gördüğü tespit edildi. Tanık ifadeleri ve deliller değerlendirilerek suç sadece bir sanığa atfedildi ve diğer sanığın beraat etmesine karar verildi. Ancak, tekerrür hükümlerinin uygulamasında yanlışlık yapıldığı gerekçesiyle karar bozuldu. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- CMK'nın 260/1. maddesi: suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu
- CMK'nın 237/2. maddesi: temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müştekinin davaya katılan sıfatı ile kabulüne karar verilmesi gerektiği
- Tekerrür hükümleri: Yargıtay'ın uygulama kılavuzu niteliğindeki içtihadı uyarınca, aynı suçu işleyen kişi hakkında daha ağır ceza verilebilir.
13. Ceza Dairesi         2019/4949 E.  ,  2019/15769 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Müştekinin kovuşturma aşamasında beyanı alınmadan karar verildiği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca 31.07.2015 tarihli temyiz dilekçesinin katılma talebi niteliğinde olduğu kabul edilerek suçtan zarar gören müşteki ...’ın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
    Olay tarihinde gündüz vakti 10:30 sıralarında katılanın evine giren 18-19 yaşlarında bir şahsın katılana ait 110 TL para ile cep telefonunu çaldığı olayda, katılanın komşusu olan tanık ...’ın evin damında gördüğü şahsın kollukta yapmış olduğu fotoğraf teşhisinde sanık ... olduğunu belirtmiş ise de; mahkemede 30.06.2015 tarihli celsede huzurdaki sanık ...’ü teşhis edemediği, sanık ...’ün aşamalarda alınan savunmalarında; üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek olay tarihinde Ankara GATA’da tedavide olduğunu belirttiği, dosya içerisine bulunan belgelerden sanık ...’ın olaydan 1 gün önce 26.03.2014 tarihinde GATA psikiyatri polikliniğinde ayaktan müracaatının olduğunun anlaşıldığı, hakkında atılı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından beraat kararı verilen ve katılana ait çalınan cep telefonunu 31.03.2014 tarihinden itibaren kullandığı HTS raporlarından tespit edilen suça sürüklenen çocuk ...’nın 11.05.2015 tarihinde mahkemede alınan beyanında; üzerine atılı şuçu kabul ederek, katılanın evine girerek 110 TL para ve cep telefonunu çalanın kendisi olduğunu, eve tek başına girdiğini, diğer sanık ...’ü tanımadığını, damda bir şahısla karşılaştığında şahsa güvercin aradığını söylediğini, şahsın kendisini diğer sanık ... ile karıştırdığını belirtmesi karşısında, suça sürüklenen çocuk ...’nın üzerine atılı suçları işlediğinin sabit olması karşısında mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi, sanık ...’ın ise yüklenen suçlardan beraati yerine yasal ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulamasına esas alınan Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/651 Esas ve 2011/952 Karar sayılı ilamının, davaya konu olayın suç tarihi olan 27.03.2014 tarihinden sonra 10.04.2014 tarihinde kesinleştiği, bu nedenle anılan ilamın tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 31.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi