13. Hukuk Dairesi 2015/41319 E. , 2017/4274 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar avukatınca duruşmasız, davalı ... avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili avukat ... Nalcıoğlu, diğer davalı .... vekili avukat ... Denktaş ile davacılar vekili avukat ..."in gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, murisleri ... ve ...’un şofbenle banyo yaparken 13.10.2006 tarihinde vefat ettiklerini, olay nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını, manevi üzüntüye kapıldıklarını, davalılar tüp, şofben üreticisi ile sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 65.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı .... olayın tüpten kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ...Ş, olayda bir sorumluluklarının olmadığını, şofbenin ehil olmayan kişilerce monte edildiğini ve kendi servisleri tarafından montaj işlemi yapılmadığından meydana gelen olayda kusurlu kabul edilemeyeceklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı ... şirketi, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalılar ... ve ... sigorta şirketi yönünden davanın reddine, diğer davalı ... yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacılar, murisleri olan müteveffa ... ile ..."un 13.10.2006 tarihinde banyoda karbonmonoksit zehirlenmesi geçirerek vefat ettiklerini olayda davalıların kusurları olduğunu iddia ile maddi ve manevi zararlarının tazmini istemişler davalılar ise kusurlu olmadıklarından bahisle davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın kabulüne ilişkin verilen 13.07.2010 tarihli karar Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 30.11.2012 tarihli ilamının 1. bendi ile ".. Mahkemece, anılan davalı yönünden bir kısım soyut gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, şofben üreticisi olan davalı şirketin sorumluluğunun bu şofbenin yetkili servis tarafından yeterli baca ve havalandırması bulunmayan yere kurulması veya hatalı monte edilmesi koşuluna bağlı olduğu ve bu hususun davacı tarafça ispatının zorunlu bulunduğu gözetilmeden, imalatçının ürünün bilgisiz kişilerce montaj edilmesine imkan verdiğinden bahisle davalıya kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafa şofbenin mümeyyiz davalı ... tarafından monte edilip edilmediği konusunda ispat hakkı tanınıp, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır." gerekçeleri ile bozulmuş, mahkemece bu bozmaya uyularak yeniden hüküm tesis edilmiştir. Ancak bozma ilamındada açıkça belirtildiği üzere davalı ... firmasına, alınan bilirkişi raporları ile, teknik şartlara uygun ve yeterli baca ortamı olmadığı halde cihazın hatalı şekilde monte edilmesinden kaynaklı olarak %40 oranında kusur verilmiş ve bu raporlara göre hüküm tesis edilmiş ise de davalı firma montaj hizmeti vermediklerini savunmaktadır. Bu durumda montajın davalı ... servisi tarafından yapıldığını ispat yükü davacı tarafa düşer. Mahkemece her ne kadar bozma kararı sonrasında yeniden ek rapor alınmış isede bu raporda montaj hizmetinin kim tarafından verildiğine dair bir tespit bulunmamakta olup bozma kararının bu yönü değerlendirilmeden yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. O halde mahkemece, davacı tarafa bu konuda ispat hakkı verilip varsa delillerini sunması için fırsat verildikten sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik değerlendirme ve inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Davacılar, oluşan zararların her iki firma ilede sigorta poliçesi bulunan davalı ... şirketi ... ..." dan da tahsilini istemiş, mahkemece bozmaya uyularak davalılardan ..." nin olayda sorumluluğu olmadığından sigorta şirketininde aygaz firması ile olan poliçesinden dolayı sorumlu tutulamayacağı kanaati ile davalı ... şirketi yönündende davanın reddine karar verilmiştir. Bu değerlendirme bozma kararına uygun ise de, davalı ... şirketinin aynı zamanda davalılardan ... A.Ş ilede arasında 01.01.2006 tarihli endüstriyel ürün sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğu ve mahkemece bozma öncesi ve sonrası verilen kararlarda bu sigorta poliçesi nedeniyle davalı ... şirketinin olayda sorumluluğu bulunup bulunmadığı değerlendirilmemiştir. O halde mahkemece, davalı ... şirketi ile Arçelik firması arasında ki bu poliçenin ve bu poliçe nedeniyle davalı ... şirketinin sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceği üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 3. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekilleri hazır bulunan davacı-davalı tarafa 1480,00"er TL duruşma avukatlık ücreti vekaletinin karşılıklı alınarak yekdiğerine ödenmesine, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacılara, 2.854,00 TL harcın davalı ..."ye iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.