Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16979 Esas 2018/1011 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/16979
Karar No: 2018/1011
Karar Tarihi: 13.02.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/16979 Esas 2018/1011 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/16979 E.  ,  2018/1011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; ... İli ... İlçesi 793 ada 8 nolu parselin 30.08.1997 başlangıç tarihli ve 20 yıl süreli protokol (sözleşme) ile davalının kullanımına bırakıldığını, bu protokole göre davalının taşınmaza bir takım imalatlar yapmasının ve taşınmazda yapılacak yapı ve eklentilerin tahliye tarihinde eksiksiz olarak davacıya bırakılmasının kararlaştırıldığını, ancak yapılması gereken imalatların bir kısmının yapılmadığı veya eksik ve hasarlı bırakıldığının ... 5. Sulh Hukuk Mahkamesinin 2013/9 değişik iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini belirterek 100.000 TL tazminat bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; davalı şirketin ... Holding A.Ş. bünyesine katıldığını, taraflar arasında yapılan protokole göre imalatların yapılarak 3. kişilere alt kiraya verildiğini, bu kişilerce yapılan imara aykırılıklar nedeniyle sözleşmenin feshinin haksız olduğunu, protokole aykırı eksik imalat olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK"nun 4. maddesi gereğince görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
    01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine, ya da re"sen gözetilmesi gerekir.
    Somut olayda, taraflar arasında aktedilen 30.08.1997 başlangıç tarihli, 20 yıl süreli ve yap-işlet-devret modeli ile davalıya bir kısım imalatlar yapması karşılığında taşınmazı 20 yıl süre ile bedelsiz olarak kullanma hakkı verilen karma nitelikli bir sözleşme olduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Dava, sözleşmeye göre davalı tarafından yapılması gereken imalatların bir kısmının hiç yapılmadığı ve bir kısmının ise eksik yapıldığı gerekçesi ile bunların bedeli olan 100.000 TL"nin tahsili istemine ilişkin olup, taraflar arasında protokolün eser sözleşmesine ilişkin kısmında bir uyuşmazlık olduğu anlaşıldığına göre görevli mahkeme genel mahkemeler olup, mahkemece esasa girilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken, Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.