17. Ceza Dairesi 2020/654 E. , 2020/2773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Mahkemenin 28.10.2014 tarihli hükmünün sanık tarafından temyiz edildiği, anılan hükmün Dairemizce “Sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda atılı suçtan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak, hükmün açıklanmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde işlediği İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/180 Esas ve 2014/146 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyetine ilişkin kararda suçun hırsızlık suçunu oluşturduğu, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi suretiyle hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,” şeklindeki gerekçeyle bozulduğu, bunun üzerine İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinden gelen 08.03.2019 tarihli yazıda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği fakat uzlaştırma işlemlerinin teklif aşamasında kaldığının belirtildiği, UYAP’ta ve fiziki dosyada uzlaşmanın sağlanıp sağlanamadığına dair ek kararın bulunmaması karşısında, tereddüte yer bırakmayacak şekilde anılan hususa ilişkin ek kararın dosya arasına alınması gerektiği gözetilmeden yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nin 34, 230. ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddeleri ve CMK’nin 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden 24.02.2012 günlü hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına dair karara atıfta bulunularak gerekçesiz şekilde hüküm tesisi,
3-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/04/2018 tarihli, 2014/851 Esas ve 2018/144 Karar sayılı ilamı uyarınca aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/11/2018 tarihli, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı ilamı uyarınca farklı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan, asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine karar verilmesinin savunma hakkının sınırlandırılması niteliğinde olduğu şeklindeki kararları uyarınca başka suçtan Burhaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan ve duruşmalardan vareste tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın, kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 196. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.