(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29071 E. , 2020/2288 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde mağaza müdür yardımcısı olarak 09.12.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, doğum izninin bittiği 15.09.2012 tarihinde işe başlatılmadığını, yıllık izninin kullanılmasının istendiğini, 01.10.2012 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını, 17.10.2012 tarihinde başka mağazaya geçişinin yapıldığını, ücretinin gecikmeli ödendiğini, akabinde ağır hakaret ve baskıya maruz kaldığını ve 25.09.2013 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, aylık ücret, prim, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacı işçinin fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya içeriğine göre, davacı, davalı işyerinde 10.12.2009-25.09.2013 tarihleri arasında mağaza müdür yardımcısı olarak çalışmıştır. Davacı tanığı ..., davalı iş yerinde 2012 yılında 8,5 ay Ankamall alışveriş merkezinde birlikte çalıştıklarını, 09.00-22.00 veya 09.00-20.00 saatleri arasında çalıştıklarını, ortalama haftada ellibeş saat çalışmalarının olduğunu, toplam on saat fazla çalışma yaptıklarını beyan etmiştir. Yine davalı tanıklarından ..., davalı işyerine 17.10.2012-25.09.2013 tarihleri arasında, ... ise yaklaşık bir yıl civarında Ankamall alışveriş merkezinde davacı ile birlikte çalıştıklarını, birinci vardiyanın 10.00-18.00 saatleri arası, ikinci vardiyanın ise 14.00-22.00 saatleri arası çalıştıklarını, ortalama haftada 45 saat çalışmalarının olduğunu, ayda iki defa ortalama ikişer saatten dört saat fazla çalışma yaptıklarını, haftada bir gün izin kullandıklarını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanığının haftada on saat fazla çalıştıklarını ifade ettiği, bir saat ara dinlenme süresi dikkate alındığında haftada dört mesai yaptığı belirtilerek ve ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunan dönemler ile izin kullanılan dönemler gözetilerek haftalık dört saat fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmış ise de, yukarıda da belirtildiği üzere davacı tanığı ortalama haftada ellibeş saat çalışmalarının olduğunu, toplam on saat fazla çalışma yaptıklarını beyan etmiş olup, belirtilen fazla çalışma süresinin fiili çalışma süresine yönelik olduğu bu nedenle ara dinlenme süresi düşülmesine gerek bulunmadığı dikkate alınarak davacı tanık beyanına göre haftalık on saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır. Ancak, tanıkların davalı işyerinde, davacı ile birlikte çalıştıkları sürelerle bağlı kalınarak fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanması gerektiği de göz önünde bulundurulmalıdır. Zira tanıklar ancak kendi çalışma dönemlerindeki çalışma şekli ile ilgili bilgi sahibi olabilirler ve tanıklıklarına ancak kendi çalışma dönemleri ile sınırlı olarak itibar edilebilir. Buna göre, davacı tanığının davacı ile birlikte çalıştığı dönem belirlenerek, bu dönem ile sınırlı olarak geri kalan dönem için ise davalı tanık beyanları esas alınarak fazla çalışma alacağı yeniden hesaplanmalıdır.
Öte yandan, davalı işveren tarafından davacının çalışma dönemine ilişkin ücret bordrolarının sunulduğu, ücret bordrolarında davacının imzasının bulunmadığı, ilgili banka kayıtlarının dosyaya getirtildiği görülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının imzası bulunmayan bordrolarda fazla çalışma ödemesi olan dönemlerin dışlanarak hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, imzasız ücret bordroları ile banka kayıtlarının tarafların iddia ve savunmalarını karşılayacak şekilde yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak, imzasız ücret bordrolarında tahakkuk olup da banka kayıtları ile uyumlu olan ödemelerin ise mahsup edilerek fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.