
Esas No: 2022/1571
Karar No: 2022/9955
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1571 Esas 2022/9955 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/1571 E. , 2022/9955 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 1. İş Mahkemesi
İş kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 14. .Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07/12/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile davacı adına Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dosyanın tekrar Dairemize gönderilmesinden sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı 17/04/2015 tarihinde belirsiz alacak davası açarak dava dilekçesinde 10.000,00 TL iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat, 500,00 TL tedavi gideri, 500,00 TL bakıcı gideri talebinde bulunmuş, aşamalarda tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin taleplerinden feragat etmiş, iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat istemini 144.936,64 TL’ye arttırmıştır.
II-CEVAP
Davalı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesince davacının tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin taleplerinin feragat nedeniyle reddine, iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat isteminin ise taleple bağlı kalınarak kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin taleplerinin feragat nedeniyle reddine, davacı lehine 134.467,80 TL iş göremezlikten kaynaklanan maddi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle bölge adliye mahkemesinin hesap raporundaki maddi hatayı düzeltmesi yerinde ise de bunu 2019 tarihli hesap raporunda değil 2018 tarihli raporda yapması gerektiğini, zira davacının ilk hesap raporuna itirazı olmadığı halde alınan ikinci hesap raporunda bilinen dönemin değiştirildiğini, lehlerine oluşan usuli kazanılmış hakkın gözetilmediğini, kusur ve sürekli iş göremezlik oranının hatalı tespit edildiğini, ıslah/talep arttırımının zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
Dosya kapsamından 09/10/2007 tarihinde meydana gelen iş kazasından dolayı davacının yaralandığı, sürekli iş göremezlik oranının %22,20 olduğu, iş kazasının meydana gelişinde davacının %30, davalının %70 oranında kusurlu olduğu, 01/10/2018 tarihli bilirkişi hesap raporunun davacı vekiline 09/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, HMK’nın 281. maddesindeki 2 haftalık süre içerisinde rapora itiraz edilmediği gibi rapor doğrultusunda talep arttırıldığı, davalı tarafın anılan rapora karşı süresinde itirazları bulunduğu, rapora itiraz etmeyen davacı vekilinin 15/01/2019 tarihli celsede güncel asgari ücretler üzerinden rapor düzenlenmesini talep ettiği, mahkemece aynı celse taraf itirazlarının değerlendirilmesi açısından hesap raporu alınmasına karar verildiği, bunun üzerine 21/02/2019 tarihli bilirkişi hesap raporunun alındığı anlaşılmaktadır.
Usuli kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.(HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda bölge adliye mahkemesince davacı tarafından itiraza uğramadığı için davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturan 01/10/2018 bilirkişi hesap raporunun bakiye ömür sonu, diğer bir deyişle davacının muhtemel ölüm tarihi dışındaki verileri aynen kullanılıp, bakiye ömür sonu bu kez isabetli bir şekilde tespit edildikten sonra bu tarihe kadar hesaplama yapılarak maddi zararın belirlenmesi yoluna gidilmesi gerekirken 21/02/2019 tarihli bilirkişi hesap raporunda resen değişiklik yapılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Kabul ve uygulamaya göre de, HMK’nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılan eldeki dava dosyasında zamanaşımının dava tarihi itibariyle tüm alacak yönünden kesildiği, bu haliyle zamanaşımı süresinin geçmediği kabul edilerek talep artırımı dilekçesine yönelik zamanaşımı def’inin bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken bölge adliye mahkemesince uzamış ceza zamanaşımının 12 yıl olduğu, bu nedenle zamanaşımının gerçekleşmediği şeklindeki hatalı gerekçesi isabetsiz bulunmasına karşın bu husus sonuca etkili görülmemiştir. Bunlar yanında davalı şirketin ticaret ünvanı ...Teks. Müh. İnş. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğu halde karar ilamı başlığında eksik gösterilmesi de doğru değildir.
Bölge adliye mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi‘nin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 26/01/2021 Tarih, 2019/1142 Esas, 2021/115 Karar sayılı kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, davalı avukatı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma Avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ... ve ...'ün oyları ve oy çokluğuyla, 28.06.2022 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık “davacı tarafın bozmadan önce maddi tazminatı kanun yoluna getirmediğinden, mahkemece bozmadan sonra resen önceki raporun bilinen ve bilinmeyen dönem başlangıç ve bitiş tarihlerini değiştirmesinin davalı yararına lehine usulü kazanılmış hak olup olmayacağı, buna göre yeniden değerlemenin son karar tarihine yakın tazminata esas değerlere taşınıp taşınmayacağı” noktasında toplanmaktadır.
2. Dairemizin 2021/6262 Esas, 2022/6811 Karar sayılı ilamında yazılı karşı oy gerekçelerinde açıklandığı üzere özellikle maddi tazminatın karar tarihine yakın verilerle hesaplanması gerektiğinden ve bu durum usulü kazanılmış hakkın istisnası olması nedeni ile çoğunluğun usulü kazanılmış hak teşkil ettiği” görüşüne katılınmamıştır. Zira;
3. Maddi tazminat hesapları yapılırken, en son bilinen ücret unsurlarının hesaplamada gözetilmesi gerektiğinden, hüküm gününe en yakın güne kadar yürürlüğe giren tüm asgari ücretlerin uygulanması gerekir. Daha önce bir veya birkaç hesap raporu verilmiş olsa bile, dava bitinceye kadar yürürlüğe giren asgari ücretlerden dolayı yeniden değişen değerler nedeni ile ek rapor alınması zorunludur.
4. Maluliyet oranı gibi zararın hesaplanmasına ilişkin diğer bir unsur da ücrettir. Asgari ücretin artması halinde, karar tarihine yakın ücrette değişeceğinden, bu ücrete göre zararın hesaplanması gerekmektedir. Zira asgari ücret, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, davanın her aşamasında uygulanması zorunludur. Bozmadan sonra dahi asgari ücretlerde artış olmuşsa, yeniden tazminat hesabı yapılması gerekir. Yargıç, bir istek olmasa dahi, yargılamanın her aşamasında asgari ücret artışlarını doğrudan dikkate almakla yükümlüdür. Davacı, bilirkişi raporuna itiraz etmemiş olsa dahi, sonradan yürürlüğe giren asgari ücretlerin uygulanması kamu düzeni gereği ve zorunlu olduğundan, davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmaz.
5. Somut uyuşmazlıkta davacı tarafın itiraz etmediği hesap, karar tarihine en yakın bilinen ücret üzerinden hesaplanmıştır. Bozmadan sonra karar tarihine yakın veriler alındığında, hesabın unsurları değişeceğinden, tazminat miktarı da elbette değişecektir. Davacı taraf bozmadan önceki ilk kararda bilinen ücret üzerinden hesaplanan tazminata itiraz etmemiştir. Ancak bu bilinen ücret bozmadan sonra değişecektir. Bir tarafın ilerde değişecek diye kararı kanun yoluna getirmemesi hayatın olağan akışına uygun olmayacaktır. Zira karar onanmış olsa idi hesaplama bilinen ücrete göre hesaplandığından sorun olmayacaktır. Ancak bozmadan sonra değişen durum nedeni ile daha önce doğmayan hesaba esas unsur olan ücrete itiraz etmeme usulü kazanılmış hak oluşturmayacaktır. Kararın onanması gerekir. Sayın çoğunluğun bu yöndeki bozma nedenine katılınmamıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.