Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/26089
Karar No: 2019/22991
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/26089 Esas 2019/22991 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/26089 E.  ,  2019/22991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 21.07.1993-29.06.2015 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının kıdem tazminatının taksitler halinde ödeneceğinin davacıya bildirildiğini ve bir kısım taksitlerin de ödendiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre ve özellikle davalı tarafça süresinde verilmeyen gerekçeli temyiz dilekçesinde belirtilen hususlar değerlendirilmeksizin süre tutum dilekçesi dikkate alınarak “kamu düzenine aykırılık” ve “açık hukuka aykırılık” halleri ile sınırlı olarak yapılan hukuki denetim niteliğindeki temyiz incelemesine göre, davalı tarafın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında kıdem tazminatının miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacının emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini, kıdem tazminatına hak kazandığı hususu sabittir.Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresine ve fesih tarihindeki giydirilmiş ücretine göre, davacının brüt 42.959,67 TL, net 42.633,61 TL kıdem tazminatına hak kazandığı hesaplanmış olup; davalı işveren tarafından yapılan 31.07.2015 tarihinde 3.195,20 TL, 01.09.2015 tarihinde 3.189,00 TL, 01.10.2015 tarihinde ödenen 3.189,00 TL tutar toplamı olan 9.573,20 TL tutarın mahsup edilmesi suretiyle bakiye kıdem tazminatı alacağının net 33.060,41 TL olduğu belirtilmiştir. Ancak dosyada yer alan banka dekontları incelendiğinde, yargılama aşamasında davalı tarafça 05.11.2015 tarihinde 3.189,00 TL, 02.12.2015 tarihinde 3.189,00 TL, 29.12.2015 tarihinde 3.189,00 TL, 29.01.2016 tarihinde 3.189,00 TL, 18.04.2016 tarihinde 9.567,00 TL olmak üzere ödemeler yapılmış olup; davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler tutarı bilirikişi raporunda belirtilen ödemeler dahil toplam 42.633,61 TL’dir. Davacı vekili de celse beyanında davacıya bu miktar ödeme yapıldığını beyan etmiş olup; buna göre davacının bakiye hak kazandığı kıdem tazminatı miktarı net 10.737,41 TL olup; mahkemece kısa kararda net 10.737,41 TL’nin brütü olan 10.819,53 TL üzerinden bakiye kıdem tazminatı hüküm altına alınmıştır. Ancak 11.05.2016 tarihli tashih şerhinde mahkemece, “20/04/2016 tarihli kısa kararda bakiye kıdem tazminatı hesabında maddi hata yapıldığı anlaşılmakla, "Bakiye 10.737,41.TL Brüt kıdem tazminatının iş akdinin fesih tarihi olan 29/06/2015 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan alanarak davacıya verilmesine, şeklinde hükmün Tashihine” karar verilmiş ise de, bu tashih hatalı olup; davacının hak kazandığı bakiye kıdem tazminatının net tutarı 10.737,41 TL, brüt tutarının 10.819,53 TL olduğu, buna göre kısa karar ile gerekçeli karar yerinde olmakla birlikte hükmün tashih yolu ile değiştirilmesinin hatalı olduğu değerlendirilerek, hükmün tashih yolu ile değiştirilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331. maddesinin birinci fıkrasına göre “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.”
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin altıncı maddesine göre de “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.”
    Somut olayda, davacı 06.08.2015 tarihli dava dilekçesinde brüt 30.000,00 TL kıdem tazminatı talebinde bulunmuş olup; mahkemece hükme esas raporda, davacının hzimet süresi ve fesih tarihindeki giydirilmiş ücretine göre, brüt 42.959,67 TL, net 42.633,61 TL kıdem tazminatına hak kazandığı tespit edilmiştir. Dava tarihine kadar işverence yapılan ödeme yalnızca 31.07.2015 tarihli 3.195,20 TL’lik ödeme olup; diğer ödemelerin dava açıldıktan sonraki tarihlerde yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının davanın açıldığı tarihte dava dilekçesindeki talep miktarı da dikkate alındığında, talebindeki haklılık oranı gözetilerek, davanın kabulü ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi