12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/113 Karar No: 2019/2061 Karar Tarihi: 18.02.2019
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/113 Esas 2019/2061 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunan davacının talebinin kısmen kabul edilmesine karar vermiştir. Ancak, hüküm verilirken Cumhuriyet savcısı mütalaası alınmadan ve tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilmeden karar verildiği için davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiştir. Mahkeme, davacının tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespiti için ceza dava dosyası incelenmeli ve tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, tazminat isteyemeyecek kişiler başlıklı 144/1-e. maddesi ile gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanların tazminat talep edemeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, davacının tazminat talebinin incelenip karara bağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 188/1, 144/1-e, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2019/113 E. , 2019/2061 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 873,21 TL maddi, 2.500 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Kararın verildiği duruşmaya Cumhuriyet savcısının katılımı sağlanıp mütalaası alınmadan hüküm kurulması suretiyle haksız işlem tarihi itibariyle tazminat davasının tabi olduğu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 188/1. maddesine muhalefet edilmesi, Kabul ve uygulamaya göre de, 1-Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.05.2015 tarih, 2013/531 Esas - 2015/157 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5271 sayılı CMK"nın "Tazminat isteyemeyecek kişiler" başlıklı 144/1-e. maddesinde ""Adlî makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını bildirerek gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olanlar"" hükmüne yer verilmiş, madde gerekçesinde "Adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suçu işlediğini veya suça katıldığını ifade ederek gözaltı veya tutuklamaya neden olmuş ise tazminat istemeye hak kazanmayacaktır." açıklamasında bulunulmuştur. Buna göre, bir suç isnadıyla hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan kişi adli makamlar huzurunda gerçek dışı beyanla suç işlediğini veya suça katıldığını beyan ederek şahsi kusuru ile gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmuşsa artık bu kişi tazminat talebinde bulunamayacaktır. Bu kapsamda dava konusu somut olay açısından tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyası celp edilerek davacının (sanığın) tüm aşamalardaki beyanları incelenip Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak davacının tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Davacı ile ilgili beraat ile sonuçlanan ceza dosyasına ilişkin gerekçeli karar, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri de dosya içine alınarak, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ilgili ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.