12. Hukuk Dairesi 2018/2623 E. , 2018/5074 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu, icra mahkemesine başvurarak, takipten önce ödenen kıdem tazminatının mahsup edilmeden takip başlatıldığını, takip dayanağı ilamda brüt olarak hükmedilen alacakların net miktara dönüştürülmeden brüt miktar üzerinden talep edildiğini ve faizin fazla olduğunu ileri sürerek icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm, alacaklı ve borçlu tarafından temyiz edilmiştir.
1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE);
2-Borçlunun temyiz itirazlarına gelince;
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren, nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 8. maddesine göre; borçlu işveren, vergi sorumlusu; alacaklı işçi de vergi mükellefidir. Takip konusu olan alacakların, dayanak ilamda net olarak hesaplandığı belirtilmediğinden, verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı yükümlü olan borçlunun, ilamda yazılı alacaklardan “vergi sorumlusu” sıfatı ile gelir vergisine mahsuben vergi dairesine ödemekle zorunlu olduğu miktarları düşmek (kesmek) ve kalan kısmı da icra dosyasına yatırmak suretiyle borçtan kurtulması mümkün olacaktır. (HGK"nun 27.06.1984 tarih ve 12-280/752 sayılı Kararı)
Somut olayda; takip dayanağı ilamdaki alacaklara brüt üzerinden hükmedildiği, takip başlatılırken de nete çevrilmediği, icra mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, brüt alacaklar üzerinden yasal kesintilerin doğru bir şekilde yapılarak nete çevrildiği, net üzerinden faiz hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağı nete döştürülerek 24.810,25 TL ve faizinin de 3.421,85 TL olarak bulunmasına rağmen, mahkemece, bu miktar ve faizi ile ilgili hüküm kurulmadığı, sadece 7.103,71 TL kıdem tazminatının nete çevrilerek elde edilen 7.049,79 TL ve 62,27 TL faizi üzerinden icra emrinin düzeltilmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, 25.000 TL brüt kıdem tazminatı alacağının nete çevrilmesi sonucu bulunan 24.810,25 TL asıl alacak ve faizinin de 3.421,85 TL olarak icra emrinde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sadece 7.103,71 TL brüt kıdem tazminatının nete çevrilen 7.049,79 TL ve faizi 62,27 TL üzerinden icra emrinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.