Esas No: 2020/1410
Karar No: 2022/2550
Karar Tarihi: 07.04.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1410 Esas 2022/2550 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1410 E. , 2022/2550 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1410
Karar No : 2022/2550
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … A.Ş.
(… A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Bolu ilinde faaliyet gösteren ve uhdesinde bulunan … sayılı II-A grubu ruhsat sahalarında üretilen kalker madeni için 2013, 2014 ve 2015 yılları arasında fazladan ödenen 544.636,68-TL Devlet hakkı bedelinin, Maden Kanunu'nun 9. maddesi uyarınca ürettiği kalkeri yurt içinde ve kendi tesisinde çimento hammaddesi olarak kullanıp ek katma değer sağlaması nedeniyle %50 Devlet hakkı indiriminden yararlandırılması gerektiği ileri sürülerek ödeme tarihi itibari ile işleyecek yasal faizi ile birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava konusu tazminat isteminde iddia olunan ödemelere ilişkin dosyaya sunulan bir kısım ödeme belgelerine göre 27/06/2014 ile 30/06/2016 tarihleri arasında belirli tutarlarda yatırıldığı, davacının tazminat isteminin dayanağı işlemden daha önce haberdar olmasa dahi işlem gereğince yapılan ödemenin tamamlandığı 30/06/2016 tarihinde dava konusu işlemin tümüyle gereklerinin yerine getirildiği ve dolayısıyla öğrenildiğinin kabulü gerekmektiği, sözkonusu işlemin tüm sonuçlarının gerçekleştiği 30/06/2016 tarihinden itibaren genel dava açma süresi olan 60 gün içerisinde yatırılan bedelin geri iadesi istemiyle dava açılması ya da 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi kapsamında yapılan başvurunun reddi veya zımnen reddi üzerine kalan dava açma süresi içerisinde dava açılması gerekirken, dava açma süresinin geçirildiği ve 04/07/2018 tarihinde 544.636,68-TLnin faiziyle birlikte iadesi talepli Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne yaptığı başvurunun da sona eren dava açma süresini tekrar canlandıramayacağının açık olduğu, bu durumda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca işleme karşı dava açılmaksızın doğrudan açılan tazminat istemli davada, yapılan ödemenin tamamlandığı, işlemin tümüyle gereklerinin yerine getirildiği ve dolayısıyla öğrenildiği 30/06/2016 tarihinden itibaren yukarıda aktarılan mevzuatta öngörülen dava açma süreleri geçirildikten sonra 24/10/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilk derece ve bölge idare mahkemesi kararlarının aksine Danıştay'ın yerleşik içtihatları uyarınca zamanaşımı süresinin, eylemin idareye atfedilebilir olduğunun öğrenildiği tarihten itibaren başladığı, bu durumda zamanaşımı süresinin ilgililerin menfaatlerini ihlal eden işlemlerden bir şekilde haberdar oldukları tarihten itibaren başlayacağı, dava konusu işlem bakımından zararın yani eylemin idareye atfedilebilir olduğunun emsal yargı kararlarının haricen tespit edilmesi ile öğrenildiği, davacının 3213 sayılı Maden Kanunu'nun 9. maddesinde belirtilen %50 devlet hakkı indiriminden yararlandırılması gerektiğinin yargı kararları ile sabit olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesince verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacı … A.Ş.'nin 14/05/2020 tarihinde … San. ve Tic. A.Ş. ile birleşerek devrolduğu, … San. ve Tic. A.Ş.'nin ise 15/05/2020 tarihinde unvan değiştirerek … A.Ş. olduğu ve bu hususun 21/05/2020 tarih ve 10082 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanarak ilan olunduğu, …A.Ş. vekili adına … Noterliği'nin … tarih ve … yevmiye sayısıyla düzenlenen vekaletnamenin dosyaya sunulduğu görülmekle 2577 sayılı Kanun'un 26/1. maddesi hükmü uyarınca taraf değişikliği yapılarak … A.Ş. yerine davacı olarak … A.Ş.'nin belirlenmesi suretiyle işin gereği görüşüldü :
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 07/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.