11. Ceza Dairesi 2018/936 E. , 2018/2301 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yokluğunda verilen ve Tebligat Kanunu‘nun 21/2. maddesi uyarınca 04.12.2014 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen mahkumiyet hükmünü, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra 15.12.2014 havale tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
II-Sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1-Sanıkların S.S. Değiş Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı olarak haklarında, “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak“ suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanıklardan ...‘in mali işlerle diğer sanığın ilgilendiğini beyan etmesi, sanık ...‘nın ise kendisinin kooperatif başkanı olduğunu, ... ve ... ... isimli kişilerin kendilerine ucuz mazot sattığını, işçi temin ettiklerini, karşılığında bu faturaları aldıklarını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesi, suça konu faturaları düzenleyen ... İnş. ... Proje Müh. Müş. Hiz. San. Tic. Ve Ltd. Şti. isimli mükellef dışındaki diğer mükellefler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmamış olması, dosya içerisinde 2008 takvim yılında düzenlenen herhangi bir fatura aslı yada suretine rastlanılmaması, sahte fatura kullanma suçunda suçun maddi konusunun fatura olması ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanun"un Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" şeklindeki düzenlemeye göre faturaların Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içermesinin gerekmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından; sanıklar tarafından 2008 takvim yılında KDV indiriminde kullanılan suça konu fatura asıl yada onaylı suretlerinden kanaat oluşturacak sayıda temin edilip dosya arasına konulması ve incelenerek kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespit edilmesi, sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen tüm şirketler hakkında karşıt inceleme raporları düzenlenip düzenlenmediği, dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirketler ile sanıkların ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-UYAP kayıtları üzerinde yapılan incelemede, sanıkların S.S. ... Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı olarak, “2008 takvim yılında sahte fatura kullanmak“ eylemlerini de kapsayacak şekilde, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 23.10.2012 tarih ve 2012/49551 Soruşturma-2012/15360 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında, Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 25.02.2014 tarih ve 2012/1403 Esas-2014/158 Karar sayılı ilamı ile sanık ...‘nın mahkumiyetine, sanık ...‘in beraatine karar verildiği, dosyanın Dairemizin 2017/9510 Esas sırasına kayıtlı olarak temyiz incelemesinde bulunduğu, yine Konya Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın 24.09.2010 tarih ve 2010/36133 Soruşturma-2010/16916 Esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında, Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesi‘nin 14.02.2012 tarih ve 2010/726 Esas-2012/63 Karar sayılı ilamı ile sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, dosyanın Dairemizin 2016/2624 Esas sırasında kayıtlı olarak temyiz incelemesinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanıkların aynı takvim yıllarında başka mükelleflerden de temin ettikleri sahte faturaları kullandıklarına ilişkin tespitin, yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği cihetle, mükerrer yargılama yapılmaması ve eylemlerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından; söz konusu dosyaların duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi ile sanıkların eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığı veya mükerrer dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre hukuki durumlarının takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
3-Kabule göre de;
a)Aynı takvim yılı içerisinde birden fazla sahte fatura kullanmak eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...‘nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre bozma kararının CMUK"nın 325. maddesi uyarınca temyiz istemi süre yönünden reddedilen sanık ...‘e teşmiline, ceza miktarı yönünden sanık ..."nın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.