12. Ceza Dairesi 2019/11166 E. , 2021/4030 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü saat 23.20 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki araçla meskun mahal dışında, iki yönlü, iki şeritli, virajlı, eğimli, devamlı yol çizgisi ile şerit değiştirmenin yasaklandığı yolda seyir halindeyken karşı istikametten seyreden müşteki ...’ın sevk ve idaresindeki araçla çarpıştığı, müşteki ile yanında yolcu olarak bulunan katılan ...’nin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralandığı, sanığın doktor raporuna göre 156 promil alkollü, kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama sırasında müşteki ...’ın sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği olayda;
1-Bilinçli taksirle işlenen nitelikli yaralama hali hariç taksirle yaralama suçunun şikayete tabi olduğu, somut olayda tek müşteki olduğu gözetilmeden sanığın TCK"nın 89/1 maddesinden cezalandırılması gerekirken TCK’nın 89/4. maddesinden cezalandırılması,
2-Sanık hakkında tayin edilen temel cezanın bilinçli taksirle artırılması sırasında, bilinçli taksir oluşturan yalnızca bir ihlalin ( alkol miktarı) bulunduğu gözetilmeksizin, TCK"nın 22/3. maddesi uyarınca temel cezanın 1/3 oranı yerine, (1/2) azami oranda artırılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini kanuna aykırı olup,
3- Bozmaya uyulması halinde sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için TCK"nın 89. maddesinin 1. fıkrasında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ""Basit yargılama usulü"" düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK"nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesinin gerekmesi bozmayı gerektirmiş,
Kabule göre de,
a- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin; (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar"", (f) bendinde yer alan “failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı” ve (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saik" gerekçesine dayanılamayacağının gözetilmemesi,
b- Sanık hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179"uncu madde gereğince açılan davada "hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi" gerekirken, "ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi",
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.