9. Ceza Dairesi 2020/3245 E. , 2020/929 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Tefecilik
Hüküm : Sanıklar ... ve ... hakkında tefecilik suçundan TCK"nın 241/1, 43/1, 62/1, 52/2. madde ve fıkraları gereğince mahkumiyet, Sanık ... hakkında tefecilik suçundan TCK"nın 241/1, 62/1, 52/2, 58/6.madde ve fıkraları gereğince mahkumiyet
Dosya incelendi;
05/08/2017 tarihli ve 30145 mükerrer sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 7035 sayılı Kanunun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği, ancak Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar ve Yargıtay"dan geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin, hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle sanıklar ve katılanların yanıltıldığı anlaşıldığından, sanıklar ... ve ..."in yüzlerine, diğer sanık ... ve katılan ..."nün yokluklarında 12/10/2017 tarihinde verilen hükmün, sanık ..."e 27/10/2017, katılan ..."ne 02/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanık ... müdafiinin 18/10/2017, sanık ..."in 31/10/2017, ... adına vergi dairesi müdürünün de 10/11/2017 tarihlerinde yaptıkları temyiz istemlerinin süresinde olduğu kabul edilerek, sanık ..."in yüzüne karşı 12/10/2017 tarihinde verilen hükmün kendisi tarafından CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden, keza hüküm fıkrasında 15 gün olarak belirlenen temyiz süresinden de sonra 31/12/2017 havale tarihli dilekçeyle temyiz edildiği anlaşılmakla, sanığın süresinde yapılmayan temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin, Vergi Dairesi Müdürlüğü temsilcisinin sanıklar hakkında mahkumiyet hükümlerine, sanıklar ..."in kendisi hakkında, sanık ... müdafiinin ise müvekkili hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
İddianamede suç tarihinin Eylül 2009 olarak belirtildiği, ayrıca müşteki ..."nın hazırlık aşamasında farklı tarihlerde alınan ifadelerinde faiz karşılığı borç para aldığı tarihleri Şubat 2008 ya da 17/04/2009 olarak belirttiği, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tayini bakımından suç tarihinin belirlenmesi gerektiği ve tefecilik suçunda suç tarihinin kazanç elde etmek amacıyla ödünç paranın verildiği tarih olduğu nazara alınarak, müştekinin yeniden dinlenilerek borç para alınan tarihin net olarak tespit edilip suç tarihinin kesin olarak saptanması ve buna bağlı olarak da zamanaşımı hükümlerinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Suçu birlikte işleyen sanıkların kendisini vekille temsil ettiren katılan idare yararına hükmolunacak maktu vekalet ücretinden "eşit" olarak sorumlu tutulmaları yerine "müştereken ve müteselsilen" tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 03/05/2016 tarihli, 2013/16371 esas ve 2016/4525 sayılı bozma ilamı öncesi verilen kararın sadece sanıklar tarafından temyiz edilmesi ve kararın sanıklar lehine bozulması karşısında, bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanıklara yükletilemeyeceği ile yargılama giderlerinin her bir sanığın "sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi" gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ..., sanık ... müdafii ve katılan ..."nün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca ayrı ayrı BOZULMASINA 08/09/2020 tarihinde oy birliği karar verildi.