11. Hukuk Dairesi 2016/13145 E. , 2018/639 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.01.2016 tarih ve 2014/380-2016/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava konusu meblağ 22,420 TL"nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanunla değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının müvekkili şirketin müşterisi olduğunu, anlaşmaları gereği davacı şirketin davalının gönderilerini belirli bir ücret karşılığında ve taahhüt ettiği şekilde taşıyarak alıcısına teslim ettiğini, davacı şirketin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının gereken ücreti ödemediğini, açık hesap alacağının bulunduğunu, davalıya ihtarname ve hesap dökümü gönderildiğini, cevap verilmediğini, 5.006.90 TL asıl alacak ve 600.84 TL işlemiş faiz için icra takibi başlatıldığını, davalının kötüniyetli ve hukuka aykırı olarak itirazda bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, itirazda haklı olduklarını, anaparanın likit olmadığını, icra inkar tazminatının dayanağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, takip dayanağı cari hesaptaki faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, defterlere göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 5.006,96 TL asıl alacak borcunun bulunduğu, davacının davalıyı temerrüte düşürdüğüne ilişkin herhangi bir delil ibraz edemediği, takip talebinde istenilen aylık %6 faize ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 5.006,96 TL asıl alacağa ilişkin itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kabul edilen miktarın takdiren %20’si oranında hesaplanan 1.001,39 TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’un 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL"yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. Bu miktar, karar tarihi olan 25.01.2016 tarihi itibariyle 2.190,00 TL"dir. Davacı vekili, 5.006.90 TL asıl alacak, 600.84 TL işlemiş faiz yönünden yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine itirazın iptalini talep etmiş, mahkemece itirazın asıl alacak yönünden iptali ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda reddedilen dava değeri, yukarıda anılan madde hükmüne göre davacı vekili yönünden temyiz sınırının altında kalmaktadır. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 256,03 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.