Esas No: 2022/7177
Karar No: 2022/9981
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7177 Esas 2022/9981 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı kurum, bir iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirler nedeniyle davalı şirketten kurum zararının tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, kusur raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz duruşmasında, ceza ve tazminat dosyalarının da dikkate alınması gerektiği ve kusur raporunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği savunularak karar bozulmuştur.
5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddeleri uyarınca, iş kazası ve meslek hastalığı durumlarında işverenin sorumluluğu kaçınılmazlık ilkesine göre değerlendirilmektedir. Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi ise, hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararındaki maddi olgulara bağlı olduğunu belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM
Davacı, davalının işçilerinden ... ..., 20.11.2016 tarihinde meydana gelen ... kazası sonucu vefat ettiğini, Kurumun anılan ... kazası nedeniyle sigortalının hak sahiplerine 454.641,79 TL. peşin sermaye değerli gelir bağlandığını ve 489,00 TL. cenaze masrafı yapıldığı, kurumun toplam 455.130,79 TL. zararının olduğunu belirterek kurum zararı olan toplam 45.513,07 TL'nin onay ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
25.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı vekili kurum zararının %60 ına tekabül eden kısmın tahsilini istemiştir.
II- CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu ... kazasında müteveffanın ağır kusuru olduğunun açık bir şekilde ortadayken müvekkili şirketin herhangi bir eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağı olmadığını, müvekkili şirketin herhangi bir kusurlu eylemi ile meydana gelen ölüm olayı arasında uygun bir illiyet bağı olmadığı halde şirketin sorumluluğundan bahsedilmeyeceğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm yükümlükleri yerine getirdiğini, izafe edilecek herhangi bir kusur olmadığını, ... ve işçi güvenliği açısından her türlü tedbirin alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davanın kabulü ile 267.256,57 TL. İlk peşin sermaye değerli gelir, 293,40 TL. cenaze bedeli olmak üzere toplam 267.549,97 TL. Kurum zararının peşin sermaye değerinin onay, cenaze giderleri için sarf tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı kuruma verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı kurum vekili istinaf dilekçesinde, sigortalının ... kazasının meydana gelmesinde kusuru bulunmadığı dikkate alınarak davalının tam kusurlu olduğu yönünde davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile davalının %60 oranında kusur sorumluluğu olduğu yönünde davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş ilk derece mahkemesinin kararının istinaf incelemesi neticesi kusur oranları yönünden ortadan kaldırılmasına ve davalının tam kusurlu olduğu yönünde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu ... kazasında müteveffanın ağır kusuru olduğu açık bir şekilde ortadayken müvekkil şirketin herhangi bir eylemi ile meydana gelen zarar arasında bir illiyet bağı olmadığını, müvekkil şirketin herhangi bir kusurlu eylemi ile meydana gelen ölüm olayı arasında uygun bir illiyet bağı olmadığı halde, müvekkil şirketin sorumluluğunun kabulü ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olması, bundan başka herhangi bir sorumluluğunun bulunmaması nedeni ile izafe edilebilecek herhangi bir kusur olmadığının kabulü ve ... ve işçi güvenliği açısından her türlü tedbirin alınmış olması dolayısı ile davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne ilişkin kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi;
İstinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı şirket vekilince kusur oranlarına itiraz edilerek karar temyiz edilmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 21. ve 76. maddeleridir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesinde; “... kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve ... güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır…” düzenlemesi getirilmiştir.
Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hakiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. ..., “Res ...’nın ... Üzerine”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; 20.11.2016 günlü ... kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan ilk peşin değerli gelirler, yapılan cenaze masrafı nedeniyle meydana gelen kurum zararının tahsilinin istenildiği eldeki davada; Mahkemece, hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirket %50, dava dışı işletme müdürü ... Kütüközü %10, kazalı %40 kusurlu olduğu kabul edilerek ıslah gibi davanın kabulüne, dair hüküm kurulmuş olup, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Ceza davasında kusurlu bulunan dava dışı işletme müdürü ... Kütüközü hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olup, dosya içerisindeki bilgilerden kazalı sigortalının hak sahipleri tarafından davalı şirket aleyhine açılan tazminat dosyasının varlığı anlaşılmakta olup, hal böyle iken; bahsedilen ceza ve tazminat dosyalarının içeriği ve ... bu dosyalarda alınan kusur raporları da gözetilmek ve çelişkiyi gidermek suretiyle kusur durumları değerlendirilerek bu kapsamda ... kazasının olduğu meslek kolu ile ... ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen fiili ve hukuki durumlar dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.