Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2020/2478
Karar No: 2022/1527
Karar Tarihi: 07.04.2022

Danıştay 13. Daire 2020/2478 Esas 2022/1527 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2020/2478 E.  ,  2022/1527 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2020/2478
    Karar No:2022/1527

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...Temizlik Taşımacılık Yemek Hizmetleri İnşaat İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Üniversitesi Rektörlüğü
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davalı idarece 07/02/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında kapalı teklif usulü ile gerçekleştirilen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesi içinde bulunan 4 adet kantin/kafeteryanın kiraya verilmesine ilişkin ihalenin ve ihaleye ait İdari Şartname'nin 7/3(c) ve 7/3(y) maddelerinin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; davacı şirketin, 07/02/2020 tarihinde yapılan ihaleye katılmak için teklif zarfı sunarak başvuruda bulunduğu, söz konusu başvurunun "İdari Şartname'nin 6. maddesinin (i) bendine göre gerekli 'NACE' kodu sağlanamadığından ihale teklif zarfı iade edilmiştir." şeklindeki gerekçe ile reddedilerek ihale dışı tutulduğu ve anılan duruma ilişkin 07/02/2020 tarihli tutanak düzenlenerek aynı gün davacı şirkete tebliğ edildiği görüldüğünden, ivedi yargılamaya tâbi olan dava konusu ihale işlemi ile ihaleye esas şartnamenin tesis edilerek davacı şirkete tebliğ edildiği 07/02/2020 tarihinden itibaren 30 gün içinde ve en son 09/03/2020 tarihinde dava açılması gerekirken, 20/A-2(b) hükmüne aykırı olarak 07/04/2020 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işlemlerde hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvurulacağının belirtilmesi gerektiği, teklif zarfının iade edilmesine ilişkin 07/02/2020 tarihli tutanakta bu hususlara yer verilmediğinden davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, teklif zarfı iade tutanağında kanun yolunun bildirilmesi gerektiğine yönelik bir bildirim zorunluluğunun olmadığı belirtilerek isteminreddi gerektiği savunulmuştur.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    USUL YÖNÜNDEN:
    MADDİ OLAY :
    Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 07/02/2020 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında gerçekleştirilen Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi yerleşkesi içinde bulunan 4 adet kantin/kafeterya işletmesinin kiraya verilmesine ilişkin ihale işlemi ile ihaleye ait İdari Şartname'nin 7/3(c) ve 7/3(y) maddelerinin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa'nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin "yazılı bildirim" tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
    20/01/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda idari yargıda uygulanan “genel yargılama usulü” ve 7. maddesi ile devamı maddelerde de “genel dava açma süreleri” düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan 7. maddesinde, özel süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin "altmış gün" olduğu ve bu sürenin yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kurala bağlanmıştır.
    Buna karşılık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen 20/A maddesiyle, bir kısım işlemlere karşı açılan davalarda, genel yargılama usulünden farklı olarak, gerek dava, gerekse temyiz aşamasında uygulanacak “ivedi yargılama usulü” getirilmiş; ayrıca, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin "otuz gün" olduğu ve bu Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Anılan maddede, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklar ivedi yargılama usulünün uygulanacağı işlemler arasında sayılmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Anayasa'nın 40. maddesine eklenen ikinci fıkranın gerekçesinde, bu değişikliğin, bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
    Anayasal düzenlemeler ve değinilen gerekçeden; Devletin, kurumları vasıtasıyla tesis edilen her türlü işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri veya idarî makamlar ile başvuru süresinin gösterilmesinin bir anayasal zorunluluk hâline getirildiği anlaşılmaktadır. Anayasa'nın bağlayıcılığı karşısında, bu zorunluluğa; yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uymakla yükümlü oldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
    Bu durumda, ilgililere başvuru yolu ve süresi belirtilmeden yapılan yazılı bildirim üzerine dava açılması durumunda, bu kişilerin mevzuattan kaynaklan karışıklık nedeniyle kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, ayrıca uyuşmazlığın genel yargılama usulüne mi yoksa ivedi yargılama usulüne mi tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşamaları olası bulunduğundan, dava açma süresi hesaplanırken yazılı bildirim tarihinin başlangıç alınması ancak özel dava açma süresinin değil açık, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olan genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
    Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 15/03/2022 tarih ve E:2021/2, K:2022/1 sayılı kararı da bu yöndedir.
    Dosyanın incelenmesinden, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 07/02/2020 tarihinde gerçekleştirilen Üniversite yerleşkesi içinde bulunan 4 adet kantin/kafeteryanın kiraya verilmesine ilişkin ihaleye katılan davacının İdari Şartname'nin 6. maddesinin (i) bendine göre "Kantin-Kafeterya = NACE (56.10.19) ve (56.29.01) kodlu alanlarından en az birinde faaliyet gösterdiğinde dair Faaliyet Belgesi" şartını sağlamadığından bahisle teklif zarfının iade edildiği, bu kapsamda 07/02/2022 tarihinde düzenlenen teklif zarfı iade tutanağında dava konusu işlemin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğunun, davacının işleme karşı hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği görülmektedir.
    Bu itibarla, davacının, açacağı davanın hangi yargılama usulüne tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşadığı, mevzuattan kaynaklanan bu karışıklık nedeniyle dava açma süresi konusunda yanılgıya düştüğü anlaşıldığından, mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmemesi açısından uyuşmazlıkta özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği, davanın yazılı bildirim tarihinden itibaren altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca .... İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkarısının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07/04/2022 tarihinde oybirliğiyle/oyçokluğuyla karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi